Dudaklara Değen İlk Emzikkırık bir ney üflerim yeşil filize tali köprülerden uvertür niyetine bilirim deniz gibi bağdadi hançere de yama tutmaz mesafeli öpücükler doyurmaz kuşları-bebekleri hata payına düşen sufi melek kanadı kırık kuşlar gülmezmiş anaç sufleler semirirken yenini kendimden bilirim hiç bir üvey örtü örtmez açık yerini gördüm dün gece oyuncak bebekleri bile yapıştırmışsın annelerine keşke oyun olsa ki; bahsimiz cennetin mermer direği... nazara mı geldi o sulta aşka kıyamda idi yelkeni sabra telaşlı mavna nasıl neden kimi sevindirdi hiç düşündün mü acaba? kırık kürekler bile bir gün lazım oluyor çekilmez yalnızlığın ocağında en iyi sen biliyorsun mutluluk mu yabancı gemilerde yalancı forsalık! kızımında oyuncakları var kırmızı çatılı evi, emziren, ağlayan bebeği yollayayım istersen körelt nefsini doyurmaz değil mi değmeden nefesi gel,vuralım inkarı en inadından çözelim şeytani kahır tülbentini güneşten perdeleri olsun yine akmayan çatı masalları okuyalım filizimize sallanmasın yarınları ki; ondan çok bize acı verecek besbelli her şeyi var ama yetmiyor ve de yetmeyecek onun, masalları eksik oyuncakları yarınları gibi üvey yerini hiç değiştiremeyeceği ve asla ötekileştiremeyeceği tek şeyi eksik dudaklarına değen ilk emzik... ToprağınSesi . |