Herhangi Bir Rastlantıydı
Herhangi Bir Rastlantıydı
herhangi bir rastlandıydı açık sözlülük seni gördükçe soyunurdum kelime işçiliğine yavru kuşların şirinliğini bozamazdı hiçbir renksizlik hiçbir şeyle anmak seni benden öyle kopuk ve her şeyde bulmak benimle öyle bütün ki hangi çığlığı bassam diye yer dururum kendimi güneşin batışına öykünerek güldürmek için içimdeki gözü yaşlı çocukları havalar soğuyunca göz kapaklarımın arasında üzerime kalın giysiler alıyorum seni rahat düşünebilmek için çocuk günlerimin is kokulu sıkıcılığıyla topukları yırtık gene çoraplarımın her şeyden elini eteğini çekmiş bir pazar öğlesi ölmek kadar bomboşum saçlarımın altında herhangi bir rastlantıya muhtaç bir ok gelse gözümü oysa bir taş dağıtsa kafamı darmadağın etse ağzımı gözümü dökülse dişlerim dudaklarım patlasa herhangi bir rastlantı diyorum açığa çıkarsa şimşekler gibi ansızlığın bende yenemeyeceğini seni... herhangi bir rastlantıydı kaşla göz arasındaki şiirsellik oysa senin rastlantısızlığın vardı ellerimin şikayetsizliğinde işi gücü bırakır her şeyin olağanlığını savunurdum mutlak imkansızlığa sürek avlı cesur düş madencisi nerdeyse siyah orda olağanlığın felsefi sürgünlüğü çaresizliğe ama gibi gibi ama kadar kadar ama çünkü çünkü ama yoğun siste haykırışları korkunç bir dağlı kadar dayanıklı herhangi rastlantılara bel bağlamamaya tek kişilik bir oda kadar yalnızken üstelik üşümek şükranlarım üşümek şükranlarım seni aklıma getiren her zerreye seni beklemelerimi şirk koşuyorum zamana zaman uzun ama ben sonsuzun tüm herhangi bir rastlantıların önünde ötesinde ve ertesinde... Kağan İşçen |
Kutluyorum,saygımla...