Hayra Alamet/Kıyamet Korkuları
Bize doğmadı güneş
denizden gayrısını defedin bu şehirden kaç, aç çocuk tabutu var biliyor musunuz ya da kaç kişi yaşlanınca ölüyor ve kim karartma gecesinde ruh sarabildi solgun nergislerin örtülü yüzlerine anne gibi yanıyor göğüsleri yeni yetme oğlanların barut kokulu yastığında sevişme acılarını damıtırken fareler erken atladı rotası bozuk bir seferden nuhun gemisine kimler ihanet ettiler Metropol çarşısı yalnız rüzgar ıslıklarında kız kaçıran sessizlik tınıları ölüm döşeğinde balçıkla sıvalı bir çok karalı gün.. güvercinler an ben an kayboluyor dünyanın karnında açılan delikten Yedi kuvvetinde hükümler sarsıyor ortak eksenimizi sonu yoruma açık cümleler bırakılıyor şiir kapısına sepette çığlıksız bebekler bekleşiyor , gayri meşru tapınaklar günah çıkarma yarışında Oysa uyumaz Tanrı deklanşöre basar her daim, hangi senkronda daha çok günah giyinmişse ten iliğine kadar şeffaftır çekilir her birinin gözlerine milden neşterler ve şak’lar yumuşak dokularında yağlı kırbaç kötülük cehenneme saklanır Bize de doğar güneş ! sabah serilirken denizin titrek gövdesine defedin gayrı ağzı salyalı çöplük martılarını Tahta kaşıkla çifte telli oynasın ülkemde kadınlar.. Çiğdem Parlayüksel |
Varsın mutluluk maviye yazılsın kimse silemez !.