K A Y R A //
sandığın gibi değil
ümidimi kesmedim henüz aksine kamçılandı tasavvuru güç tahribatta kalbim şimdi nefes al ver kayra gün miadı dolan sokaklar gibi sessiz taş düşse zıplıyorum havalara kurt kuş özlüyor seni tanrının avuçlarına bıraktığım ellerimden yakala kendin ol göğsümde kayra benliğini bırakıp ruhumun yangınlarına şimdilerde asude baharlara firari koşuyor mevsim dolu yağmış zambaklarım s.o.s çığlıklarında ay göz altlarındaki yorgun halkalar kadar yuvarlak bak önünde durdum, sevdanın aksak ayağıyla edep, kış uykusundan uyanmadı hala tüm söylentiler ihanet kokuyor buralarda ve münasip değil bilmelisin sana beni unutturan o beyaz tenli kadınlar bak aynaya cehennemle cennet arasındaki ince çizgide asıyorsun kendini zavallısın aslında kayra hanidir har gibi yanan dudaklarımın sıcaklığına değmemiş tenin sünepe bir akşamüstüne mi saklarsın gelişini bana mısın demiyor vuslatın göğsüm yerle bir amiane tabirlerle anlatıyorum seni bir yabancıya salaş meyhanelerin son deminde kırıyorum kadehi sesli ağlıyorum kayra sulu sepken bir yağmurda bırakıp kirlerimi tut hadi gecenin fönlü saçlarından tut dudaklarımın nemiyle ıslattığım rüzgara çevir sırtını içini sıvazlarken mumya yüzlü kötü karakterler, bir karar ver acıtır yürek taşını gitmekle kalmak arası med cezirler koşma kayra yavaşça benim ol sırtımdaki portakal kokulu çukurdan yakala belimi ve kus ellerimin çanağına mideni bulandıran pişmanlıkları ay yarı oldu titriyor kalemim birden fazla yemin bozdum, iman tahtamda ölmedim sensiz ölemedim kayra Çiğdem Parlayüksel |
sırtımdaki portakal kokulu çukurdan yakala belimi
ve
kus ellerimin çanağına mideni bulandıran pişmanlıkları
ay yarı oldu
titriyor kalemim
birden fazla yemin bozdum, iman tahtamda
ölmedim
sensiz ölemedim kayra
KAYRA BİR İÇSEL Söyleşi Kimselere söyleyemediğini kendi kalemine söyler şair. Ne söylemek istediğini de iyi biliyorsa böyle harika bir şiir çıkar ortaya Abartısız söyleyebilirim bugün okuduklarım içinde en iyilerinden biriydi.