Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İdrak şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İdrak şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Vakt erişince elbet gideceğiz. İtiraz etsen ne fayda? Fakat öleceğiz diye de ikide bir başımıza kakığ durmasanıza. Bırakın ölene kadar rahat edelim . Herkes tutturmuş bu dünya fani, bu dünya fani. Huni geçirtecekler kafamıza yakında huni. Her neyse... Mademki 60-65 yıllık ömürcüğümüz var şurada doyasıya yaşalayalım. Hem de yarın ölecekmişiz gibi. Kışın da mini etekten kaçınalım. Ne olur, ne olmaz. :)) Selamlarımla
bu gecenin son gece olmasi da var emret gül rengi sarabi getirsinler gafilk ! gittin mi bir daha dönüs yok altin degilsin ki seni gömüp cikarsinlar ///Hayyam
Alışılmışın dışında bir Serhat Akdeniz şiiri. Fakat temaya bakınca fazla söze gerek yok demiş işte şair. Az kelimeyle soğuk bir gerçeği vurur gibi yüze. Ve biraz kırılmışlık var desem hani mısraların gizli bir yerinde. Hani "ölüm var" der gibi yüzüne yüzüne...
Etkili bir sunuş olmuş şiir. Kutlarım.
Sema Enci tarafından 12/19/2010 4:45:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
toprağa gömüyorlar ölümü durmadan, durmadan gömüyorlar her defâsında yeniden çıkıp geri geliyor ölüm çiçekler ile uğurluyorlar gözünü boyuyorlar kanmıyor, aldanmıyor ölüm her defâsında geri geliyor ölüm durmuyor toprakta ölüm buz kesmiş geri geliyor sıcak sularla yunup ısıtıyorlar bir türlü ısınmıyor ölüm buzdan bir bıçak gibi yeniden geliyor ölüm öylesi aç, öylesine doyumsuz gönderilişine kızıp kalleşçe geliyor bâzen üçünü, beşini birden alıp koca ağzına geri gelip her defâsında buz gibi havasıyla açım açım, açım diyor ölüm toprağa gömüyorlar ölümü durmadan, durmadan gömüyorlar her defâsında yeniden çıkıp geri geliyor ölüm...
Kimsenin kendine yakıştıramadığı kaçınılmaz gerçek.Vaktiyle ölümü sürekli hatırlama niyetiyle adam tutanlarda olmuş Hz. Ömer gibi sonrasında aklar düşünce saçlarına adamın işine son vermiş halife.
Ölümün bilincine varan ve ötelerin varlığına inanaan biri nasıl kendine çeki düzen vermez ki? İnanmayan niçin kötülük eder ne karı var? Nasılsa ölümden sonrası yok diye kar mı sayar yaptığı kötülükleri?
Ölümün gerçekliği dünyanın bir yüzünün yalan oluşu esas idrak edilmesi gereken bu şiirle çok güzel izah edilmiş.En zor idrak edilen hakikattır ölüm.
Ölümü öldürmek mümkün müdür?Bence mümkün.Yunusun deyişini hatırlayalım."Ölen ...... imiş aşıklar ölmez."Hak aşkına erenlerin Hak uğruna ölenlerin şehitlerin ölmeyeceği gibi.Mutlaka bu inananlar için.İnanmayana da saygımız var.Ama inançlara saldırı olmadıkça. Saygımla...
Okuduğum en kısa Serhat Akdeniz şiiri. Sayfayı açınca şaşırmadım desem yalan olur. Beni daha da şaşırtan, bu kadarcık dizeye bunca büyük manâyı sığdırabilme yetisi. Dünümüz yarınımızın garantisi değil, ve kefenin cebine sığdırabileceklerimiz somut başarılarımız olmayacak. Azrail'in umurunda değil altın kaplama kredi kartların. Bilet tek yöne, yok dönüşün... Seni bu temaya hangi saniye getirdi bilmem ama, 'idrak' , anlayana sivrisinek vızıltısı kadar kuvvetli bir tını. Tebrikler usta.
Bu kısacık şiir benim son günlerimin özeti olmuş sanki. O kadar çok ölüm haberi aldım ve bu acı gerçeğe yoğunlaştım ki...
Evet Şiir Dostum, ölümün şakası yok ama herşeye rağmen de gün ışımaya devam ediyor inatla içimize soluduğumuz sondan bir önceki kaçıncı nefes acaba, demeden...yaşıyoruz.
Yüreğine sağlık, kalemin varolsun ,düşündüren ve anlamlı bir şiirdi.Her şeyi olduğu gibi kabulenmeliyiz, ne ölümü ne sevdayı ne de güneşi değiştirmemiz mümkün değildir..Bazi şeyler değişemez ölüm gibi, doğum gibi..... Saygılarımla