Adressiz Hüzünler Çıkmazı
Adressiz Hüzünler Çıkmazı
kaçış nöbetleriyle kurtulmaz ömrüm bir sokağın gece yarılı keşmekeşliğinden serin ve çöl beji bir kararsızlıkta kış gelmeden üşümek istemiyorum neon yüzlü ama zifiri bir sinema çıkışı gözü kulağı kaçak camlarda bir ergen mutsuzluğu yalnızlığı gibi sersem... artık yalnızlığıma idareci gitmek istemiyorum ve acılarımın dümen suyunda kirli çıkın şaşkını iç çekişli popüler bulutlara gıcık bir aşk masalı bu masal sandığım ve ayaklarımın tozuna layık mimoza tutkusuyla terk edilmiş evleri beğenmek eğilimindeyim adressiz hüzünler dadansın diye yeni olan ayrılığıma... bu kent değil midir ki mezarlığı gözlerimin hangi semtine gitsem yokluğunun yalan varlığı yıllanmış sokakları yabanca yankısız en içten açılan kapılara bile ömür gurbetçisi eyleyen beni kırgın güz mağduru... nisanına doymamış gazellerle sayıyorum sensiz geçen günlerimi bana ilkyaz açışlı gülüşlerini saymayı öğret ham elma kokulu öpüşlerinden kalan kekre anıyı tarçın ve baharat huysuzu nefesini... saka duruşu bakışlım yaşanmamış en güzel ayrılık öyküm bana suskun bir ayrılık yaşat akşamları köy sobası gürültülü orman gecesi yalnızlığımdaki uykumda... yeşil çay öğleli bir tatlı kırmızılıkta öpmek istiyorum seni ve varlığını... Kağan İşçen |