IŞIKLARINI SÖNDÜRME, SUSMA ŞEHİR
şehir; yak ışıklarını yüzünü çevirme benden
karanlıktan çok korkarım, gülemem aydınlığı görmeden oysa ışıkların sönme vakti çoktan gelip geçmiştir okunan kitapların son sayfaları yerlerinden koparılmış Üsküdar ‘ın çatı katlarında tozlu zeminlere serilmiştir. yıldızlar bile kız kulesinden saklanırlar bu saatlerde son vapurlar da demir atmışlardır artık, iskelelerde. sen bize bakma, tercihimizi sert alkolden yana koyduk okuyacak kitaptan önce sevişecek yataklarımızı serdik şimdi bir balkon sefası, saçların uçuşurken rüzgarlardan duyuyoruz ki bir başka ışığın söndü haberi geliyor adalardan. ilk martılar son çığlıklarının en tatlı düşlerindeyken ve bitmeyecek senfoniler henüz başlamamış ve salon boş orkestra üyeleri hazır ama maestro yerini almamışken bir fısıltı ol, dol bir yol bulup gözlerimden bütün benliğime yoksa ne şehir bir çare bulabilir ne ölüm, sensizliğime. şehir; çıkar sesini, şarkılarını esirgeme benden sessizlikten çok korkarım, dinleyemem yüreğimi seni görmeden Cevat Çeştepe eski tarihli bir şiir |