tam da şu karede eski bir Türk filmi kıvamındayız sen mecburi bir evliliğe ağlayarak gidiyorsun benimse gözlerime sigaranın dumanı kaçıyor hadi git diyorum bir bardak yalnızlık olsun benim ömrüm dilediğin kadar mutlu ol ben senin için yavaş yavaş ölürüm
sakın ha aklına düşmesin gölgelerim ellerimizin şarkı bestelediği sokaklarda tebessüm ekerek yürü hangi sahilde soğuk algınlığı aldığımızı hangi çay bahçesinde demlendiğimizi ve hangi karede tek beden olduğumuzu sakın hatırlama ben senin için bütün bir filmi tek başıma oynarım
yüzüne bakarken kalabalık bir istasyonda kalbini raylarda bırakan bir kadın hatırlıyorum sadece sense uzun uzun bir yabancıya bakıyorsun kendi suretimde ağlayan bir ayna oluyorum gözlerinde kirpiklerin her düştüğünde yüzünde çiseleyerek kırılıyorum kalbim akordsuz bir gitar kutusu her notayı öfkeyle basıyorsun oysa ellerini bırakırken aklımdaki her notayı sana bağışladığımı bilmiyorsun
muhtemelen aradan uzun yıllar geçecek eski bir parkta göz göze geleceğiz ben yalnızlığımı kırık bir salıncakta sallarken sen adımı verdiğin ilk çocuğuna bir vicdan azabı gibi sesleneceksin içinde dağdan bir öfke olacak ama hayatıma senin adını verdiğimi hiç bilmeyeceksin
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Siyah Beyaz Kareler şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Siyah Beyaz Kareler şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hayatı ve aşkı avuçlarımıza tüm sadeliği ile sunan bir şiirdi. Önceki okuduğum şiirlerden çok daha tatlı geldi bana; çünkü öylesine duru ki imgeler, yormuyor aklınızı. Tertemiz bir üslûp.
arabesk, hayatın ta kendisidir. sokaktır, sokaktaki insan gerçekliğidir. önemli olan bunun şiirsel ama gerçek (kurgusal gerçeklik) olarak nasıl anlatıldığıdır. bu yüzden ben, mısralarda gerçek yaşamı, sokaktaki insanı ve onun duygularını ararım. bunu kanlı canlı bir insan gibi dipdiri, nefes alıp verecek kadar gerçekçi olarak bulabiliyorsam, memnun ayrılırım. bu yüzden, her anlamda gayet başarılı bulduğum bir şiirdir.
"bir bardak yalnızlık olsun benim ömrüm dilediğin kadar mutlu ol ben senin için yavaş yavaş ölürüm"
siyah beyaz kareler evet dediğin gibi türk filmlerinin hazinli hikayesi gibiydi şiir...sahi şimdi düşünüyorum da bu yönetmenlerin ne garezi vardı sevenlere ki hep böyle hüzünlü biterdi sonu filmlerin...ya biri ölecekti illa ya da sevmediği bir adama zoraki verilecekti kadın...
şiire gelince hem yazmış hem oynamışsın sanki...buruk bir aşk hikâyesinin sonunu da tipik türk filmlerine benzetmişsin...bari sen yapma bunu yahu:))))
öyle ya da böyle seni okumak farklı ve bambaşka birşey ve ben mutluyum ...
yüreğine ve emeğine sevgiyle...
sevgiyle...
Yaralım tarafından 9/29/2010 6:29:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ölmeye hazır olmayan bir şiir...Ölümünü bekliyorum kelimelerin gücünü hissedebilmek adına.. ki yeniden doğabilmeli insan acıların içinden umut adına... umduğun kadar büyük değil yaşadıkların... bir eksiklik, evet evet bir eksiklik...şiir dilinde olmasa bile Faik diline düşen bir eksik...
çok daha kendinle geleceğin çalışmaları beklediğimi söyleyerek...öpüyorum yüreğinden...
yaşamdan çalınan mutluluklar takas ediyor
hünün şarkısı eşliginde yalnızlıkla kıkılıyor nikah ebediyen duyguyu soyunup tenin sahnesinde biten hayat
muhteşemdiiiiiiiiiii saygılar