karaltıbugünde gök/yüzü yok piçlik ediyor duvarlar yahni kokan bir sinek vızıltısı eziyor tepemi düşüm edebimle oynuyor uyuyamıyorum dişlerim kızıllaşıyor yüzümde bu deli soğuk sevdamda yıkkınlık l e y l i m zehir zıkkım oldu/m g ü l ü ş l e r gittiler çekildi kalabalık sus zamanı ellerimin hüzün duyan avuçlarına sürersin her ekim namus sıçrar kafana a r ı n a m a z s ı n iblisliğin hiçbir masumiyeti koruyamaz kalbini yabancı bir nefes çeker göğüs kafesini içine güneş içinde yanar kısırlaşırsın g i t bana ellerin değmemiş bir ay ışığı getir |
şiiri bütün olarak ele aldığımda;
leylim zehir zıkkım işte şiirin tarihçesi.
fazlalıkların tamamını attım çöpe.
kutlarım