Gönül Kemanıseni sevmek yetmiyordu göğe bakmama seninle paylaşmalıydık gölgesini bulutların kavak ağaçlarının hışırtısı olmalıydı yatak odamız duraklarımız meraklı gözlerle eve gidişimizi gözlerken bütün yakın anlamların son yolcusu biz olmalıydık iç çekişimizin uzaklarındaki toprak yüzlü çarşılarında dolaşabilmek için aşk pişmanlığının…saçlarını aramak gibi uykusuz yılışıklığında ölüm korkusunun…sus…sakın söyleme…yanındayım da zaten beni özlemeye hazırlanışının… kusursuz ışıltılı günlerim olmadı kısır kavuşmalarda soğuk havalarda hep sevinçli gülüşmek camları hohlayıp ismini yazmaktı buharına içimin ellerimin çatlağından sızan yalın bir sızıydı okşayamamak saçlarının tel tel her şarkısını saçının her telini çektim kalbimin burgusuna bir gönül kemanı bu hayatın anlamına dair besteler yaptım damarlarımda kanımın akışıyla bir tınısında yüreğimin ve yüreğinin sesi tüm seslere bıraktığım bir vasiyet oluyor şarkım bütün çıtırtılar yüreğimin senin için atışının tonuna özeniyor bilmiyorsun sesinin pişmanlığıyla ulaş yalnızlığıma seni anlarım bana seslenişinden ilham alsın göç zamanlı kuşlar hiçbir çığlık ağlatmasın göğü bir daha kahkahalı bir anımız yok şakası karlı ama sımsıcak yokluğunu ezberlemişken acılarımın bozyapı eksik iki parçasında gözlerinin yumuk hali kalbimin burgularıyla gerdiğim saç tellerinde yaprakları dökük bir ağacın dallarının acı hışırtısı ve rüzgar çilesini sesimizin birleşmesine saklamış sanki merhametiyle alır savurur kalbimin saçlarından aldığı nağmeyi kapılar ardımızdan ayrılık büyütse de hınca hınç sesin büyüyecek sesimde ölüm ıssızlığının yüreği duracak biz yaşayacağız sevgilim... Kağan İşçen |
muhteşemdi şiir...
tebrikler...
saygılar...