Eylülü Bahar Yapmanın Talihsİz GirişimiGelebiliriz diyordum inanmadınız. Tutulduğumuz eylül kıranlarından uç verip gelmiştik. Çıktığımız limana gözlerimizden akşam güneşi çarpıyordu. Mitosu nadasa bıraktığınız bahçelerin virâne kuyularında, eski bir yarayı yiyen kurdu besleyen yüzünüz, kendini bir an gözümüzde yuğdu. İşte eylül ve ben diyorum, bizi kış gibi karşılıyorsunuz. İfadesiz yüzünüz ve siz, eylül’ün bir bahar karşılaması olduğunu görmezden gelip, limanı martısız ve noksan bırakıyorsunuz. Oysa, saçımızdan okşasaydınız mevsim, gözümüzden öpseydiniz sevgili, Işığımızı tutsaydınız unutulmuş yanlarınızdık. Gün dönüyor diyorum, kayıtsız kalıyorsunuz. Son vapurun köpürtüleri ile çıkarken yörüngenizden eylül’le ikimiz, eteğimizi çekiştiren ılık yağmurları gözlerimizde götürüyoruz. Eylülü Bahar yapmanın talihsiz girişimi ardından bırakılan not: Biz özlerinizden geçerken, ayrıklar sizden olmuş loğusa otu çiçeğe durmuştu. Görmediniz... Düş |
Tebrik ve saygımla...