3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1410
Okunma

sisme
konuşmadan susma
Bir sis denizle gök arasında
sis içinde bir deniziz
biz gök ve deniz barışığız
Ne zaman pencereden dışarı baksam
göremiyorum diye seni
kayalara tırmanıyorsun
sarmaşık dallarındayız
deniz ve gökyüzü ve
sis
pus her şey
bu deniz bu dere kusuyor seni bende
Yine de parlak güneş ışığı dışında
havada garip bir merak
ama sise alışkın
ufukta inatçı bir duman,
bir siyah ki içimden artan
ezilmiş ağırlığının altında yerin
bütün tablolarda sisli bir yanlızlıksın
iki şehri var sisin,
biri sen, biri deniz
bir vadide yanlızız
birinin dumanı üstünde yağmur
biri çöken siste uykusuz
sisten kavuşamuyor gözlerimiz
ellerimiz yanlız
ipine un serdik sevdanın
dibinde çınar
hasretle kavuşamamanın incinmiş renginde
tepelerden eğirdigim bir kilim elimde
yalnızlığın kumaşındaki ses
Sesimi ayrılıklardan aldım
adımı rüzgar koydu
babam ölürken
gibisi siste
gerisi nakarat
bir sis gibi kaldım hayatta
elimde bir yangın
Soluğumla ittim sisini güneşin
bir kül gibi savruldu ömrüm
Arkadan kalansa sis
Hep dikine yaşamaktan yorgun
Yan gelipte yatabilmekte imkansızsa
Bir karede sıkışıp kalınca insan
Aşamıyorsada kendini
Elinde bir mumda kalmamışsa
Bari rüzgara küfür et
5.0
100% (3)