kapı aralarıdualarımda yalan söylüyorum hep sana biniyorum ilk trene Gidenleri görüyormusun sendeliyorlar ıraklaşırken Oysa görmüyorsun sen artık Kör pencere gibisin açıda değilsin artık dörtgen değilsin iki yanım iki yönüm iki yakam eksik artık kapalı kapıların senin namaza duramıyorum hatıra gibisin kelimelerden çalınmış iki serap arasında sarılmış gibisin yasaksın sen Kapı aralıkları arasındasın hayal gibisin acıyor gıcırtıları kapıların durmadan yüzüme örtülüyor gibisin Yavaş yavaş üstüme yürüyorsun aşırıyorum çalıyorum kendimi iz bırakmadan meyer izi siliniyormuş her şeyin Yapışkan hatıralar Yavaş yavaş elime sıkışıyorsun gururlu rüzgar gibi agır başlı artık açamıyor kapıları yatıştı öfkesi gözüme kum tanesi kaçtı Ve birden bütün dünya aniden bulutlandı sanki üstüme kapanan gökler gibisin Kapalı aralıklar arasındasın ağlarken görüyorum her şeyi kurumuş nehirleri yüzüyorduk bir zamanlar Yavaş yavaş kırılıyor açılarım kırılgan kucaklarım çalıyorum kendimi iz bırakmadan kapı kolları sıkışıyor ellerime hatıralar yapışkan anılar Kapılar ellerimde Üstüme örtüldü senin dünyan |
kuyunun dibindeki taş gibi,
fakat öbür tarafın
öylesine karışmalı ki dünyanın kalabalığına,
sen ürpermelisin içerde
dışarıda kırk günlük yerde yaprak kıpırdasa.
Nazım Hikmet
Yüreğinize kaleminize sağlık.Tebrik ve saygılarımla.