evlat
Seyhin sultanın gelsin senin
Hakkım dogrulmuyor benim Terazim yanlıs Binlerce evladı yaran ve sülün ettik Hem hak, hemde hakkı yardan ayıran Hak bizi serden ayırana Hakkım ser olsun türkülerimi bölene Odana mavi fincan Kürt türküleri gözleme Canım ekmek kuyruklarında içimde Diyarı bekir Yağmalıyor Elazığ beni Dersim türküleri bende içimi ortadan ikiye ayıran ve hep bana kabahat bulan çocuklarım kırğınlığım evlatlarım yakıyor bedenimi bekareti kardeşliğimin ana avrat helal ettim insanlığım ne istiyorsanız yırtılın benden içimin en derinden yandığı yerim çekip oklava ile bazlama mevsimi adam akıllı dövmek seni yazdım kaderimi kebab ettim içtiğitim suyum haram olsun çocuğum yüzüme tükürsün eğer birlikte yaşamaktan daha dua ettiysem Başpınar fidanlığı , Değirmendere Çeşme , Tarlada Efendiler . . . Selâm vermeden geçme !. . . Gölbaşı - Kurupınar , Örenli ’ ye dal da bir , Yerime özlem gider , gönül yaramı deşme ! . . Oradan neşem gider İsa ’ dan çağlar önce , odun kömürü , potas , Kaynaşmış da birlikte , çağrılı olan rüzgâr Gücüyle kurulmuş hep , demir veren ocaklar , Hamurabi ’ den beri , döğülürmüş kılıçları çocuklarımın. . . Baba ogul bilmêzler henüz Tosunlar Dargâhi ayran ile açan Bölge ’ de Romalı ’ dan , kalan o yüzlerce yol , Görünce Türkmenler ’ i ; demiş " Buralarda kal ! . . ." O dönemden bu yana , Yöre Türkler ’ in olmuş , kardeş olduğum insanlar İl ’ de iki yükselti, Büyük ve Küçük Ağrı , agri ilk türkçe ögrendigim yeri , içime bitmez kağnı , Deve çeke çeke insan sürünür Ayran içe içe Horasandan Erzuruma El nasırin öpe öpe Dil tel döküle döküle Tendürük ve Perili , Durak ve Rüzgâr dağı , Kucaklamakta sanki ; Anadolu ’ yu bağrı . . . Bölge ’ nin derebeyi , Hırçın Tahir geçidi , Kışları çok kişiye , beyaz kefen biçildi , Sonra İpek , Ahlatlar , Kılıç Gediği , Çilli , Adım başı zirvede , demli çaylar içildi . . . Murat Suyu kan akar, Taşlıçay , Fırat ’ ın öz evlâdı , O coşkun sularında , nice ana ağladı , O geçim çemberinde , sıla - gurbet sevdası , Nice gelin zamansız , kara yazma bağladı . . . Gelince Türkmen evladı Adalet diye dil veren anason rakı vardi sizde Dökülüyor önümde seyranı sefaletim Konmak istiyorum diyebildim Ayranı helal edin Bu benim çocuklarımın sevdasıdır Bulgurumu israf etmeyin Gönül yüküm çoktur Bir gönül ağrıması Bir yırtılması hırsın Eşyanın içerinsinde Bir gönül yarası memleket Saçılan her bir daneyi Dış duvarlarıyla kucaklamak Akıl değil mizan gerekiyor sırrı nizam el hak Gidiyor aklımdan haziran Tezekten terazinin toprak olur kararı Çocuklarımı düğündüm inadına Ana avrat daglayacaklar inadına hesapta eksik yurdum yanım duydugum her türküde inkar edersem kaaaafirim! Nasırlarımda Yapma evladım! dedikçe Üşüttünde ,yorganın olmaksızın Daglara çiktin oglum Bu bizim faakirligimiz Orta dogulu olusumuz Bir kutsal anka kuşudur adetimiz Umay derler adına çocukları koruyacak Hemde her kesi arkadaş yaran bilerek Can Gözlerin çelimsiz karanlık amelelik asık suratın Sana senin dağlarından çiçekler topladım Kaç yaşlarında vazgeçtiğinim ben senin evladım içime inmiş munzur can ise can Ölüm kararın ise ölüm olsun kaderim |