ben bir zaman kaybıyım, beni bırakın hocam düşlerimi kitaplarda aramaktan ve anladıkça açlık, sefalet ve torpilden altı buçuk milyar insan avrupa ve amerika hariç açlıktan ölüyorlar hepsi sokakta yatan insan 80 di strasburg da dün akşam
kendime uzaydan baktım dün karınca kadar bile değil koşuyor ha bire bir karıncanın sırtına umarsızca basarsın üzerime yürüyor birileri Tanrım O senmisin ?
hangi çayır hangi denize dökülüyor bana ne, ben siste boğulurken burda mutluluk nedir onu söyleyin çok sıcak bir aralık akşamı gezindiğim deniz kıyısı bana havuz problemi sormayın artık yanıyor buzlarım aşka bakışların çarpınca dalgalarıma
hiç düşündünmü hocam bu yağmur damlaları neden bir birine dokunmazlar yağmurda tanıdım oysa ben seni yağmuruda onun için sevdim, kışıda yağmur damlaları vurunca kapıya pencereye bende derin bir güven beliriyor polis bile koruyamyor beni o kadar çepe çevreliyor beni kainat oysa denizin ortasında rüzgarlar altındayım
bu hayat bilgisi ağır dersmiş hocam keşke zorunlu değilde seçmeli olsaydı hani istemezsen atıp yenisini alıyorsun düşündüm, galiba ben adam olamayacağım madem her şeyin bir formülü var mutluluk kaynasın kazanımda katalizörü ben olayım hasan iki salak osman dört mutluluğu söylesin kimyan bana kimyam feci halde bozuldu da benim anlamsız geliyor dünya
kendimi kendimden çıkartıyorum sıfır kalmıyor bu matematik bizi kandırıyor hocam elde var cetvel kulaklarımı çekiyor ellerin tutmuyor hesapları kurallarının
Ne [o] kadar kesin ol ne de [galiba] gibi çeliş [Son] söylediğin yerde kalmalı yeni bir [hoş geldin]e ölesiye [ç]alış.
Dün kazandığım parayla ekmek aldım kimligimi koyup arasına afiyetle yedim yarını bu gün sonbaharına bile yetiştim ben bu dünyanın dün
yatırdım dizime hüznü, okşadım saçlarını çocuğun dünyamın uzağında bir gül, ısırıp duruyor burnumu her gün
Bıkmış benden gramafon çizik plak olmusum hep aynı yörüngede dönsede dünya gün başka gece başka dört mevsim bam başka sürekli batıya gidiyorum ama hep doğudayım hala
zaman beni içiyor ben sigaramı her bakan gözde utanıyorum tüten yalnızlığa
javelle çıkmıyor kokular yıkamaktan bıktım ışığı en güzel aldığım yerde baş aşağı yaşıyorum ama düşmüyorum yere Newton yalan söylüyor galiba hocam
bir gün aklımı bulamayacağım negatiflerde kaybolup gidecek bataklıkta bir nergiz bataklık gazına dönüşecek hani hiç bir şey yoktan var vardan yok olmuyordu ibrahime inen koyuna ne oldu ismailin sırtında dünya vebali ne var ne yok ? ne var ! nede yok !
saatte 220 km hızla giden A trenin içinde ben ve saatte 0 km hızla yerinde duran B duvarına doğru acilen çarpma mecburiyetim ne olabilirki hocam sen saniyede üç yüz bin km hızla ışığı arayan kadın ben tozuna hasret bir enkazım dünyanın birbirimize bir kaç aşk geç kalmasaydık keske hep yanlış yollarda yorulmazdık böylece
bir ölürsem ki ölürüm okyanusa barajlar kurun yüzümü gecelere gömün uzatsam ellerimi sana degmez bilirim adı var kendi yoksa bende artık yokum Allahı var kendi yok Kendi var Allahı yok’sun
bir gün ölürsem çok istemeden beni bir ağacın tepesine gömün ama denize balkonu olsun ellerimi böğrümden kocaman açın bir şeylere sarılacakmışım gibi üstümde hiçbirşey bırakmayın yakın geri kalanını dünyanın bir köpek başucumda işesin duvarına doğru dünyanın zaten bu dünya mal’ı bi de türk mal’ı ne nalı doğru ne de mıknatısı çekiyor seni
ama annem n’olur ağlamasın özlermi saçlarımı okşamayı geri getirsin o zamanyağmur gözyaşlarım dikine içilen hayatın sevdalarını bagrına gömsün kapatın bütün delikleri sallayıp çukurdan beri beni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hayat dersi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Hayat dersi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
zaman beni içiyor ben sigaramı her bakan gözde utanıyorum yalnızlığa
Sevgili keoman, uzun zamandır senin şiirlerine bakmamıştım. Yine destansı bir şiirle bayrama merhaba demişsin. İçinde bol yalnızlıklar olan bir şiir. Kim yalnız değil ki üstad? Yalnız doğduk, yalnız öleceğiz. Bu demek oluyor ki, yalnız yaşamayı da öğreneceğiz.
bir gün ölürsem çok istemeden beni bir ağacın tepesine gömün ama denize balkonu olsun ellerimi böğrümden kocaman açın bir şeylere sarılacakmışım gibi üstümde hiçbirşey bırakmayın yakın geri kalanını dünyanın bir köpek başucumda işesin duvarına doğru dünyanın zaten bu dünya mal’ı bi de türk mal’ı ne nalı doğru ne de mıknatısı
Oh be!Rahatladım.Bir bana gelmiyorlarmış diye sevindim.:) Çok güzeldi şair dostum.Üzerimdeki stresi aldınız.tebrik ve saygılarımla