3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1711
Okunma

Nedamet değil, sevdiğim sitemim
Kalbimin düştüğü karanlık uçurumların
bir kurşuni ufukta kasvetli bir dünya
korku ve küfür gecesinin gezdiği bir denizde;
sessizce salınırken riyam
yıkıldı kaçak yapılarım
demirden, tuğladan, insanlıktan çalmalarım
diğerlerinin hepsi kaçamak
rakı tek nikahlı karım !
altı aydır ıssız gezinen bir güneş üstümüzde,
Ve diğer altı ayı toprağın gecesinde geçiren
kutuplar kadar çıplak bir ülkeyim
ne hayvan, ne dere, nede yeşildeyim
Oysa daha korkunç ne olabilirki dünyada
Güneşin buzlu soğuk zulmünden
Ve bu sonsuz gecede antik bir trajedi canlanır
gıpta ediyorum en vahşi hayvanlara
ki naif bir uykuya dalabiliyorlar
zamanın çatısının çivileri yavaşça çıkarken
Sis ve yağmurda boguluyor gözlerim
Ve sen çalmaktasın hala kamyondan
Çimentodan, demirden, battaniyeden
en son kış, çamura bulanmış sonbahar,
uyuyan hareketsiz sezonlara methiyeler hazırlıyorum
simdi dolanır beynime sıcacık bir şal
Bir puslu kefen belli belirsiz bir mezar
Soğuk güney rüzgarının oyun alanı bu nazar
Uzun boğuk geceler boyunca paslanan kibleler,
Ilık bir canlanmada ruhumda yeniden
bir kuzgun kanadını genişçe açarken
düşüyor hissi içime yenik bir baharın
Hiçbir şey cenaze dolu bir yürek kadar dingin ve sükûn
Ve ilk bitki soyundan bu yana kadar uzun
O soluk mevsimler, iklimlerin en güzeli çayirmelikesi, saraypatisi
soluk gölgelerimizin ebedi yüzü,
eger yanlızca aysız bir gecede iki kişiyse
kaçak olarak uyutmaktadır ağrısını ayakta
ikiz aynalarda gördüğü bir derin yatakta
5.0
100% (4)