Artık sen Dumandan başka renk vermeyen dışarı Kahvenin müşterilerini anlarsın Çantanı çalan çocuğu Gece köşe başlarında sana zifiri bakanları tanırsın!
Sözündeki sese düşman gözünün karanlığındaki bakışta yanan kör aynadaki düşman çeviririrsin sayfayı Garip bir yabancı Yakışmayan mobilyaya Artık umurundamı Kapının çalınmasında sakınca varmı Hala şevkat duyabiliyormusun Seni sigaralara sarmalayan çocuğun gözlerinde iştahtahla yanarsın Ağaçlardaki rüzgar Ancak kuşları korkutabilirsin
Artık sen kahve kokusuna ibret edersin parıldayan güneşte payın eksik duvarın harcında mayan yarım Fitrat dediğin ki hamurdur
Bu sesler nasıl sustu çocuk Toprak kokusu duyuyorum oysa Gitmeyin ayak sesleri aklımdan ıradıkça akşamdan Bir diş bir dudak Bir çivi gibi batıyor hayat Ve dişlerimle ezberlediğim zamanlar Ve şamdanlara dökülen beyaz kan Güreğimin gürültüsünü duyuyorum Gözlerimin içerden örtüldüğü yerim içimdeki parmaklıkların Ve mezarlarım aç
ışık almaz suratım Sokaklarda kaldırım kokusu Çignenip atılmıs sa-kız Ağzı iklim kokan iki nehir Ve bir intikam gibi yan yana akan Oysa saçlarında gürül gürül akan bir dünya Güneşin kovukları Duvarlarımda Ellerimle dokunduğum orman Ardında ışıklar
Nihavend makamı gülücükler Yaşamak namus işi Artık sen ceketini alıp gidersin
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yabancı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yabancı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Artık sen Dumandan başka renk vermeyen dışarı Kahvenin müşterilerini anlarsın Çantanı çalan çocuğu Gece köşe başlarında sana zifiri bakanları tanırsın!
Sözündeki sese düşman gözünün karanlığındaki bakışta yanan kör aynadaki düşman çeviririrsin sayfayı Garip bir yabancı Yakışmayan mobilyaya Artık umurundamı Kapının çalınmasında sakınca varmı Hala şevkat duyabiliyormusun Seni sigaralara sarmalayan çocuğun gözlerinde iştahtahla yanarsın Ağaçlardaki rüzgar Ancak kuşları korkutabilirsin
Artık sen kahve kokusuna ibret edersin parıldayan güneşte payın eksik duvarın harcında mayan yarım Fitrat dediğin ki hamurdur
Bu sesler nasıl sustu çocuk Toprak kokusu duyuyorum oysa Gitmeyin ayak sesleri aklımdan ıradıkça akşamdan Bir diş bir dudak Bir çivi gibi batıyor hayat Ve dişlerimle ezberlediğim zamanlar Ve şamdanlara dökülen beyaz kan Güreğimin gürültüsünü duyuyorum Gözlerimin içerden örtüldüğü yerim içimdeki parmaklıkların Ve mezarlarım aç
ışık almaz suratım Sokaklarda kaldırım kokusu Çignenip atılmıs sa-kız Ağzı iklim kokan iki nehir Ve bir intikam gibi yan yana akan Oysa saçlarında gürül gürül akan bir dünya Güneşin kovukları Duvarlarımda Ellerimle dokunduğum orman Ardında ışıklar
Nihavend makamı gülücükler Yaşamak namus işi Artık sen ceketini alıp gidersin
cagatay calakalem (keoman)
Özel ve güzel bir anlatımdı şiirinizi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.
Artık sen
Dumandan başka renk vermeyen dışarı
Kahvenin müşterilerini anlarsın
Çantanı çalan çocuğu
Gece köşe başlarında sana zifiri bakanları tanırsın!
Sözündeki sese düşman
gözünün karanlığındaki bakışta yanan
kör aynadaki düşman
çeviririrsin sayfayı
Garip bir yabancı
Yakışmayan mobilyaya
Artık umurundamı
Kapının çalınmasında sakınca varmı
Hala şevkat duyabiliyormusun
Seni sigaralara sarmalayan çocuğun gözlerinde iştahtahla yanarsın
Ağaçlardaki rüzgar
Ancak kuşları korkutabilirsin
Artık sen kahve kokusuna ibret edersin
parıldayan güneşte payın eksik
duvarın harcında mayan yarım
Fitrat dediğin ki hamurdur
Bu sesler nasıl sustu çocuk
Toprak kokusu duyuyorum oysa
Gitmeyin ayak sesleri aklımdan
ıradıkça akşamdan
Bir diş bir dudak
Bir çivi gibi batıyor hayat
Ve dişlerimle ezberlediğim zamanlar
Ve şamdanlara dökülen beyaz kan
Güreğimin gürültüsünü duyuyorum
Gözlerimin içerden örtüldüğü yerim
içimdeki parmaklıkların
Ve mezarlarım aç
ışık almaz suratım
Sokaklarda kaldırım kokusu
Çignenip atılmıs sa-kız
Ağzı iklim kokan iki nehir
Ve bir intikam gibi yan yana akan
Oysa saçlarında gürül gürül akan bir dünya
Güneşin kovukları
Duvarlarımda
Ellerimle dokunduğum orman
Ardında ışıklar
Nihavend makamı gülücükler
Yaşamak namus işi
Artık sen ceketini alıp gidersin
cagatay calakalem (keoman)
Özel ve güzel bir anlatımdı şiirinizi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.