12
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1531
Okunma
tarihsiz bir beklentinin sarsıntısına vuran denizim
sabahlardan talihimi çalsam öğlende bulut vuruyor beni
önce martılar
sonra güneş ve yağmur kaçıyor
bu masalda kaç korkulara çoğalıyorum
dün gece yine düşümde gördüm gözlerini
kanımı buğdaylıyordun güz ağaçlarıyla
yaşımı bilmeyen bir ormanda yüreğime bastırıyorum yüzünü
geçmişin sınanmış bıçağı elinde
keşke seni kendi ırmağına bırakabilen gökyüzü olabilseydim
sırtlanıp dar sokakları geçebilseydim
kara gözlerinde susuyorum
karanlık eşelerken anlarımı
ben yine yeşile aşk sürüyorum
rüzgar yoruluyor bizi bize atmaktan.
gün ve gece karışıyor birbirine
dün koca bir denizin sahilindeydi adam
içini sızlatan benden düşüyordu
koşuyordum...
yağmur ikliminde dağılırken saçlarım
çılgın karanfillerle oynaşıyorum
rüyama ışık yaktığım özlemleri serpmeliyim
yoksa
ölüyorum...
hep sonrayı beklediğim günün yamacında topal bırakıyorum aşkı
tenime hep gölgesi vuruyor esmer ölülerin
seyre daldığım masalın salkımlarında
elmanın hakkını mı yiyorum
eyvahh aşk benden boşanacak
yetim bir şarkı gibi sızlanıyor dilim
korkuyorum
her yeni cümlenin umuduna seni asmaktan
hayat kapat gözlerimi
gidiyorum.
5.0
100% (10)