Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
gittin İstanbul bile çıkacak sensiz ateşine hangi güzellikten doğacağım ikliminden özlem serp selası verilsin hüzünlerin
gittin düşler yaşlı çehresini düşürüyor içime sabrın med cezirlerinde sizi güneşe işledim yükünüz toprakla sesleşiyor
suskunluğuma ışıldayan bıçak gibi duruyor gürültünüz sıyrılın kınınızdan gözlerimin keskin ayazında taneleriniz rüzgar çığlığı titremedir siz yosun bulaşığı çocuklar ruhumu dişleyen gecenin teninden kalkıyorum sabaha koynumda çırpınan yağmurlar uğul uğul yangınımda.
mutluluğu gize dönüştüren gözyaşı her saati doldururum zamanı kaygılandırarak kuş kanadında arzularım kekeme sözcüklerim büyür çöz alnıma davet olan yazgılardan görebildiğince sızımı. alabildiğince denizim sığdırılamaz resimlere ki, nemli gülüşlerimde sahiller var sessizliğin sarısı öpüşürken kentimde gri esintilerde günü sensiz kucaklıyorum beyaz ve siyaha düğüm atıp serpiliyorum sulara uzakla yoğruluyorum doyumsuz hışırtılarla pencereme vuran taze aydınlık yalnızlığı sevseydi aklımın kenarındaki sana kıyamet olurdum
ıssızca koyuldun yollara çıplağı kaldı şehrin. tadı tuzu damağımda yaşantıya yeniden yeniden uyandım. dün hep aynı renkte paslandı kaç bahar daha büyüdüm astılar uçurum masallarımı deli bir poyraza utancını kaybetti içimden çıkanlar ve yeni bir sabaha gölgeniz yüzümü dondurdu
teriniz karıştı tenime siz inatla hep böyle bana vardınız tutuk ayaklarınıza cehennem takıyorum oysa kıvrılıp kıvrılıp uzuyorsunuz dilimde türkülere öpmeyin diyorum dudaklarımdan
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
uçurum masalları şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
uçurum masalları şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
gittin İstanbul bile çıkacak sensiz ateşine hangi güzellikten doğacağım ikliminden özlem serp selası verilsin hüzünlerin
gittin düşler yaşlı çehresini düşürüyor içime sabrın med cezirlerinde sizi güneşe işledim yükünüz toprakla sesleşiyor
suskunluğuma ışıldayan bıçak gibi duruyor gürültünüz sıyrılın kınınızdan gözlerimin keskin ayazında taneleriniz rüzgar çığlığı titremedir siz yosun bulaşığı çocuklar ruhumu dişleyen gecenin teninden kalkıyorum sabaha koynumda çırpınan yağmurlar uğul uğul yangınımda.
mutluluğu gize dönüştüren gözyaşı her saati doldururum zamanı kaygılandırarak kuş kanadında arzularım kekeme sözcüklerim büyür çöz alnıma davet olan yazgılardan görebildiğince sızımı. alabildiğince denizim sığdırılamaz resimlere ki, nemli gülüşlerimde sahiller var sessizliğin sarısı öpüşürken kentimde gri esintilerde günü sensiz kucaklıyorum beyaz ve siyaha düğüm atıp serpiliyorum sulara uzakla yoğruluyorum doyumsuz hışırtılarla pencereme vuran taze aydınlık yalnızlığı sevseydi aklımın kenarındaki sana kıyamet olurdum
ıssızca koyuldun yollara çıplağı kaldı şehrin. tadı tuzu damağımda yaşantıya yeniden yeniden uyandım. dün hep aynı renkte paslandı kaç bahar daha büyüdüm astılar uçurum masallarımı deli bir poyraza utancını kaybetti içimden çıkanlar ve yeni bir sabaha gölgeniz yüzümü dondurdu
teriniz karıştı tenime siz inatla hep böyle bana vardınız tutuk ayaklarınıza cehennem takıyorum oysa kıvrılıp kıvrılıp uzuyorsunuz dilimde türkülere öpmeyin diyorum dudaklarımdan
dudaklarım ki haykırmalar içindir
--
gittiniz.. bir İstanbul gibi kararlı durmadınız karşımda ateşin rengine,kaldırımın ses tellerine aldandınız siz,her gidişinizde benden bir İstanbul çaldınız..
yazdırdı şiir üzerine..ve ateşin yakıcılığı kadar ayrılığın acısı saplandı yüreğe..sözcüklerin büyüsünü seviyorum..her bir kelime "ben"..ne çok "ben" olduğuma şaşırıyorum..mutlu oluyorum bu özgürlüğü çok seviyorum ;)
çok güzel hisler uyandırdı şiiriniz..ilham kaynağı gibiydi..yüreğe sağlık şair dostum ne iyi geldi...
kutlarım sağlıcakla kalın