Bana Yadigar
Bana Yadigar
karışırdı ortalık biz bırakınca kendimizi yiyip bitirmeyi arkamızda bıraktığımız çengi aşığıydı günahlarımızın bu oruspu imge bu herkese açılan kapı bana yadigar bıraktığın bu son anlaşılmazlık gölgelerin bile düşlerimizi terk ettiği gün ve ıhlamur kokulu sabahlarda özlemlerle uyanmak sıcağında geri dönüşleri olmayan bir tenin bu bizim sevda gömleğimizin bir araya gelmeyen iki yakasıydı bana yadigar bıraktığın bu son ayrılık unutuşlarının en son kırıntısında da olsa razıyım beni unutmana unutmak da izdüşümüdür bir aşkı duyumsamanın yeter ki unut beni hiç hatırlama istersen gecenin amansızlığına bu umarsızlık bu aldırmazlık zamanın kolumuzu kanadımızı kıran akıp gidişine alaycı bir susuştur bana yadigar bıraktığın bu son unutkanlık her şeyimi çıkardım elimden ömrümü baharımı gençliğimi bir aşkın kaldı dudaklarımın çatlağında sızılı konuşmalarım bu yüzden böylesine tutuk bana yadigar bıraktığın bu son alışkanlık bu ölüp ölüp dirilmek bu son çığırtkanlık Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |