ela yaramvazgeçemeye vazgeçemeye "senden" ayrı bir yaz kayıp gidiyor hayatlarımın altından/ gülme orada durdum olmadı/ geldim burada kurdum gördüm ki yine "sensin" düş söylesene sevdiceğim değişen ne?.. uyuyamaya uyuyamaya "sensiz" geceler anladım ki ha kasaba/ ha koca şehir ha lacivert koy... ardı arkasına koy... hepsi de aynı! oralar sıcak/ buralar kavruk havalar yaz’dan yüreğim henüz yazmadıklarından olma; ah bir bilsen nasıl da harlı... kıyamaya kıyamaya sızlattığın yüreğimin yarasına isim taktım/ pek de yakıştı namına hem denizkabuklarından yapmışlar/ bir gerdanlık boynum-a/h!... o zaten kıldan ince göz pınarlarıma inci inci dizdiğin bu göz yaşlarına... ağlayamaya ağlayamaya yaş biriktirmek nedir bilir misin/ ki toprağım artık ciddi ciddi muhtaç sağanaklarına... orası tenha da keşke gözlerim buradaki kalabalığa ketum olmasaydı bu kadar/ gel öl ki dil mecbur/ göz mecbur/ renk mecbur gülümsemek lazım zira... yaram bela olsa kim anlar haram olalı seneler olmuş bana "senin" gözlerindeki ela JD |
Kelimeleri bu denli ustaca kullanmak...
ancak ve ancak... zekiliğin belgesidir...
Hem zeki, hem de zevkli...
USTALIĞINIZA ve SANATINIZA
SAYGIM SEVGİM HER DAİM