Her Şeyin Öbür Ucunda
Her Şeyin Öbür Ucunda
her şeyin öbür ucunda sisli sırıtkan bir belirsizlik bu aramızdaki aynılıkların en ayrısı insanlar dolusu bir kül bulutu yiyip bitirirken beynimizi kan sabahlarına uyandığımız yalnızlığımız mıdır ki bu? ... aşkın vardiyası yoktu gece bekçisi hüzün bir yorgunluk kahvesi yoktu kırk yıllık hatırı ayrılık iki dirhem bir çekirdek çocuğu yoktu doğurduğu acılarla doğan ve o en doğalından bir ölme anıdır kuşku bile yaratmayacak kadar çaresiz sonsuz güzelliğiyle geç ama aniden gelen bir yağmurda nazlı bir çağla ağacı profili telaşları attık kanatlarımızdan ucu açık kaygıların sorgusuzluğunu herşeyin öbür ucunda dahi yitikmişiz gibi... bir kente bağlanmanın en sevdalı gerekçesi güvercin sesleri şahdamarımızda dürüst uzaklıkların yalın samimiyetine sığınmış tepeden tırnağa korkularımız her şeyin öbür ucunda yine biz varız o bizim asla yok edilemez sevdamız aşkta ve ekmekte eşitlik düşlemişiz... hayat aşkın ekmekli bulamacı damağımızda ekmeğin sabah buğusu kadar sıcağız biz bıkmadan usanmadan ölümsüz sarhoş efkarı mert kimine göre hicran kimine göre ayrılık kimine göre bahtiyar kimine göre mutlu mesut kimine göre mutsuz kimine göre bedbaht kimine göre kavuşmak kimine göre vuslat ama herşeyin öbür ucunda aşk olmuş ekmeğimiz lokması zaman tadı sonsuzluğun bir sonrası değil... Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |