Nafile Sonsuzluk
Nafile Sonsuzluk
kuzeyden ağrım benim en candan acım dağların yan bakışlı güzelliğinin şaşkınlığıma şehvetli şefkati begonyamın hayata küsüşü bu kırık hüzün ve suskunluğu tatlı bir Nisan akşamının yaramaz serinliğiyle kandırırken bütün bir ömrümü nafiledir filozofların çaresizliğimize hücumu nafile... şen ol sen şimdilik Kerem yanım yanan yanım vuslata ermeden ömrüm hükmüyle sonsuzluğun kılıcıyla azrailin... sazı sözü yok ozanların kalem kırık kağıt yırtık ve portakal çiçekleri sanki hiçbir bahar göz kırpmamıştır noktasız bu suskunluğa gözlerimi boyluboyunca kapadığım anın yetersizliğinedek sensizliğin ne olduğunu anlatmaya hiçbir yazıt hiçbir söylem bu sonsuzluğu anlatmaya erişememiştir uykularımın korkaklığına güya güya rüyalarımda bile unutmamak için sarışınlığıma seslenişini oysa sen tedirgin bir felsefeyle kaçırırdın gözlerini hep aydınık güneşli bolca yakamozlu iç denizlerimden yıldızlardan kaçtım karanlıkla yoldaş oldum ve bozdum kentin bütün ezberlerini asla tekrarlamam gözlerini aynı düşünmeyi nafile bir sonsuzluktur ölüm seni unutamamanın yanında nafile... Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |
karanlıkla yoldaş oldum
ve bozdum kentin bütün ezberlerini
asla tekrarlamam gözlerini aynı düşünmeyi
nafile bir sonsuzluktur ölüm
seni unutamamanın yanında
nafile...
gözlerini asla aynı düşünmem
her bakışında farklı yorum
ve her renkte başkalaşır gözlerin
yüreğinize sağlık
saygılar