Ağır Kurşunîli Serenat
Ağır Kurşunîli Serenat
sensiz vatanım gurbet... akıp giderken böyle şairane susuzluğumuz birbirimize akıp giderken vefasız ömrümüz... ömrüm bana vefasız sen kendine sonra birden nasılsa şimşekler kıskanırdı çocuksu bulutumuzu birbirimize dokunduğumuz andaki sonra birden nasılsa bıkmadan usanmadan yağmur korkağı kaçamaklarımız... sanki ne desem boş bütün yalanlar aylak uzaklıklar derli toplu mesafeler derya deniz... sendeki bu kaçış tutkusu bu bende nasıl bir hükmü ağır kurşunîlerin bilsen ve bilsen bu kaçıncı defadır ihaneti çimen kokulu kısa pantolonlu düşlerimin çocuktan da çocuk yüreğime... sabahlarına yakışsın diye gözlerimi ıslıyorum her gece ama her gece bu aynısı... ısmarlıyorum sevdana bu Nisan boylu gülüşlerimi... kirliyim acınla ve zehir gibi asi havalar hep kapalı kanatlarındayım seni aramanın... havalar hep kapalı sensiz... sensiz ömür bir gurbet uzaklığına tanış kendime yabancıyım ve dalları çıplak karası ağaçların yanın yörendir ülkem sınırsız ömür gurbetinde yolcuyum acınla kirli kanatlarında seni aramanın sensiz acı gurbet tadında vatanım gel... Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |