ölümün ışığıyla yürüdü gece
.
acı denizinin acımasız dalgalarında yıkıldı üstüme limanlar ömrün kıyılarını aşındıran her gecede gözyaşı kokusuyla sarhoş denizkızları baktı pencerelerden ay ışığında gökyüzüne tırmanan yalnız ve küçük bir kız çocuğuyken yüzüm sustum ve hiç ağlamadım bahçemdeki yaşlı ağacın hüzün aşılı dallarında kanatları çırılçıplak bir acıyla düş kırıntılarıyla beslenen sayısız kuş sustu tüneğinde uğursuzluk tutkunu baykuşların gözlerinde hoyrat rüzgârlarla savruldu ev çatıları şimal yıldızı kuyruğunu vurdukça yalnızlık penceresine gökyüzünde yıldızları boğazladı insanlar korkuyordum böylesi ölmekten göz perdelerim kapanınca sıkıca saçlarımı tarıyordum yumuşacık bir şarkıyla el feneri balıkları saklandıkları mercanlar arasından güçlü ışıklarını yakıyordu ölümün ışığıyla yürüdü gece geceyle doğan düşlerin üzerine basarak acımasız dalgalara kafa tutarcasına yüreği yüreğime gelendi ölümsüz sevda aşkın küçük sandalı demir atınca kıyıya usulca çekildi dalgalar limanımda ay büyüsünde sıcak bir nefes hissediyorum nefesimde beliriyor siluetin gerçek aynası ellerin uzanıyordu ellerime parmak uçlarımızla dokunuyorduk birbirimize birbirimizi sararken binlerce aranan yıllarla teninin tuzu yakarken tenimi acının tadı maceraperest kokusuydu sarhoş yüreğim kan sızan dudaklarımızda üzüm tadı damaklarımızda şarabi canımızda tutkuya boyanan / lâl sözlerin geçidi ayrılıksız ülkelerden ruhu ruhumuz olacak şehirler seçiyorduk kendimize ufuk çizgisinde ışığa kilitlenen buğulu gözlerimizde muhteşem varlığın billur sesine karışıyor seslerimiz ateş kanatlarıyla selamlarken bizi kader kokan akıbet dalgaları arasında doğmak için ölmek korkusu böylesine güzel yaşanmamıştı hiç sen ve ben gökyüzüne tırmanıyorduk gece karanlığında deniz feneri gülümsüyordu yanık tenlerimize rengârenk çakarken göklere acıya tutkun âşıklar yıkansın diye yağdırıyoruz ılık yağmurları üzerlerine üzerlerine yüreğim buz tuttu gece ve gündüzlerimizin bir olduğu zamanlarda hayatla bağı koparan atmosferde tüm hücrelerimizde titreyen ritimlerin sesiydi boşlukta yankılanan duyuyor musun? korkma az sonra susacak şarkılar sonlara geldik parmak uçlarında birlikte olma deliliği bizimkisi bu yüzden korkumuz saklı içimizde hadi sarıl bana düşten düşen zavallılar olmayalım inan ağlamıyorum kurmaca yaşamın kıyılarında gözüme kum kaçtı ondan en uzun gecemde, en uzun yolculuğum sana . 200900 |