10
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
4604
Okunma
.
hayatın;
çoğu kez isyan soluduğu kuytu sokaklarda
kan ile yıkanan kadınlar suçludur hep
tanıktır sancılı gülümseyişlerine ıssız duvarlar
asaletin yüzünde okunurken gece
sıyrılınca güneşin perdesi
üşürdü dizelerle son nefes/i
çıplak vakitlerin oyunuydu eğri boyunlu gölgeler
ağaçlar diktiğim göğün altında
özleme saklı tavan arasından
özü bozuk sözler sızardı
sızardı da hiç silinmezdi izleri
suya şiir yazanlar ağlardı gizli gizli
kasıkları gergin cırcır böcekleri
ve karanlığı yakan ateş böcekleriydi hayatın rengi
ki her zamanki gibi kanla karışık yağmurdu sesleri
diri tenlerinde ölüm saklı gözleri yanardı ışıl ışıl
yarısı da gri gölgeli
sığmazken göğsüme çırılçıplak kalmış ruhlar
şuursuz bir tas şaraptı dilimdekiler
ve sormayın artık
uçurum hayatlı renk ahenk kelebeklerini
bana soru sormayın
bakın hayaletler kaçırıyor sözlerimi
siyah örtü altında saklanırken ölüm
kanlı parmak izleri dokunur mezar taşlarına
rüzgarın eteğinde yok olur sesim
ve bir avuç toprağa sığacak kadar anca bedenim
hasret yorgunuyum gün ışığına
beni anlasana gün yüzüne düşerken
anlasana
derinlerden ses ver şimdi
gerçeğin gözlerinden bakan delikan
kim öldürdü beni söyle
secde eden servi ağaçları altında
hıçkırıklı sesimi kim susturdu