kan
.
hayatın; çoğu kez isyan soluduğu kuytu sokaklarda kan ile yıkanan kadınlar suçludur hep tanıktır sancılı gülümseyişlerine ıssız duvarlar asaletin yüzünde okunurken gece sıyrılınca güneşin perdesi üşürdü dizelerle son nefes/i çıplak vakitlerin oyunuydu eğri boyunlu gölgeler ağaçlar diktiğim göğün altında özleme saklı tavan arasından özü bozuk sözler sızardı sızardı da hiç silinmezdi izleri suya şiir yazanlar ağlardı gizli gizli kasıkları gergin cırcır böcekleri ve karanlığı yakan ateş böcekleriydi hayatın rengi ki her zamanki gibi kanla karışık yağmurdu sesleri diri tenlerinde ölüm saklı gözleri yanardı ışıl ışıl yarısı da gri gölgeli sığmazken göğsüme çırılçıplak kalmış ruhlar şuursuz bir tas şaraptı dilimdekiler ve sormayın artık uçurum hayatlı renk ahenk kelebeklerini bana soru sormayın bakın hayaletler kaçırıyor sözlerimi siyah örtü altında saklanırken ölüm kanlı parmak izleri dokunur mezar taşlarına rüzgarın eteğinde yok olur sesim ve bir avuç toprağa sığacak kadar anca bedenim hasret yorgunuyum gün ışığına beni anlasana gün yüzüne düşerken anlasana derinlerden ses ver şimdi gerçeğin gözlerinden bakan delikan kim öldürdü beni söyle secde eden servi ağaçları altında hıçkırıklı sesimi kim susturdu |