Düşlerim Yorgun
Düşlerim Yorgun
kaldığım bu dünyaya karanlık serpti gözlerin uğultusunda sayrılı haziran dolu ayların önemini saçlarından aldım ağzının kokusunu duymak için geceye doğru müzikler yorgunu düştü düşlerim... düşlerim yorgun ağlayamıyorum anılar süreği sayfalarımda şimşeğin yalayıp geçmesi cam gözlerimi yoksan varsın varsan da var not düşüyorum çöllerine zamansızlığımın sana denk düşen bir harf yok sonsuzlukta her şeyi söylemiş olmak ne sıkıcı çünkü sen hala yoksun yolların çamurlu uzayıp gitmesinde saati kırdı çocuk ağlamaklı kumraldı sana keskin baktı ikiye böldü yüreğini ellerine gözlerinden yıldız tozu bulaştı uzaklarda bakımsız evler vardı tozlu caddeler yanında ben vardım çay içiyorduk doyasıya öpmek istedim saçlarının çehreni kuşatmışlığını sen çocuğa üzüldün ben hem senin çocuğa üzülmene hem sana hem çocuğa kazım koyuncu’dan bir şarkı dinledik resimlere baktık ağacımız son yağmurumuzu bekler gibi mağdur ve alıngandı... Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |