Çeşm-i SiyahımŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Mahzuni Şerif-işte gidiyorum ÇEşm-i siyahım....
Geceler koynuma yar
dolanmış da durur yağlı urgan misali zamanın yaşlı elleri tenim; teninin gürültüsünü arar gözleri emsalsiz bir renk ki tek karanlık, korkusuz yitmek istediğim. bilseydi gece, biz bölündükçe uzadığını vakitlerin kendini siyaha kurarmıydı hiç Çözgülerim düşüyor bir havar! ey kemiğinden onup, beslendiğim. İşte geliyorum çeşm-i siyahım boşluğundaki kementim atılıyorum esmer sularına. Aynı kurşunla vurulmuştuk, iki defa, aynı yerden Kalp atışlarımızdan buluyorduk yönümüzü Tanıdıktı birbirimizde açtığımız izler Onar beni, tamamla, ve dağla dudaklarınla üstümden hiç çıkarmadığım tenimi. Şimdi gecelere kadınlık ediyor içimde dövülmeyi bekleyen kızgın tav değil midir ki aşkın şulesi boynunda şahlanan sana en yakın damar ne diye yalnızlığa sürgün gidiyorum. |