başlıksız
Meyhane şarkıları dinliyorum
sulu arabesk tarzından kasıt aramıyorum tanrının oyununda hala o kadar önemli bir kulu değilim kırmızı bir kalemle ismim çizilmemiş doğmamış aşklara isimsiz mektuplarda yazmıyorum artık yada bilindik numaralara cevapsız çağrılar bir gün daha geçecek ardından cevapsız kalan çağrılar eskiyecek Can Atilla çalacak ezgilerini boğazdan başka bir yolcu gemisi geçip başka hayallere demir atacak başka sevgililer el ele tutuşup başka hayallere yol alacak belki o günkü kadar güzel olmayacak ama yine de güzel bir gün daha yaşanacak İstanbul sahilinde büyülü bir günün ardından başka sevgililerde öpüşecek bizim gibi belki o kadar özel olmayacak ama yeni bir aşka daha gebe kalacak bu şehir zamansız sancılar arasında erken doğumlarla sarsılıp başka hayatlara düşecek yıldırım gibi tutulacak bir kız çocuğu başka bir erkek çocuğuna masal mı gerçek mi yazılacak mı böyle bir aşk tarih bunu da kayıt edecek mi izi kalacak mı yeni sözlerin başka şair tarafından yazılınca yoksa karışıp tozlu sayfalar arasına yaşanmışlıkla yetinecek mi insan seçecek mi adam o zaman huzurlu bir aşkı huzursuz bir yalnızlığa tercih edip elinde sımsıkı tuttuğu o küçük kız çocuğu elini öpüp koklayıp şükredecek mi tanrısına yoksa satıp ruhunu şeytana acılı bir ölüm karşılığında sığınacak mı sonu belirsiz yarınların koynuna? |
Hürmetle.