çocukluk
kafamın içinde uçuşup duran bu kelimeler nerden çıktı?
yatırım aracı olarak kullanılamayacak kadar değersiz akşam olsada eve gitsek sözlerini, sabah olsada işe gitsekler takip ediyor ve biz içiyorsak mutlaka vardır bir sebebiyle parantez açılıyor açılan parantezlere ekilen umut tohumları uzun süre güneş görmeyince yeşermiyor damarlarımda gezerken çürüyen ve kokusu genizlerimi yakan bir sevda masalı bu her saniyesine tanık olduğum bizzat mudahil olduğum bu çürümeye... aklımın ucundan geçip duran ihtmali düşük sonuçlarla uğraşmaktan yoruldum bu kadar bekleyemediğim içinmi üstüme geliyor yaşadıklarım bestelediğini dinleyemeyecek kadar bahtsız bir bestecimiyim ben yazdığı satırların anlamını taşıyamayacak kadar yorgun koridorun ışığını açık bırakanlardanım hala uyumadan önce uyanmadan önce saatin çalmasını bekleyenlerden ve hala beklendiği üzre gülümseyebilenlerden içinde kopup duran fırtınalara rağmen... aklımdan geçen ifadesi zor hayallerim açıklayabildiklerimi hayal etmeyecek kadar büyüdüm ben hayal ettiklerimi anlatamayacak kadar küçük karşılığı çıkmıyor hala hissi senetlerimin ve ben vadesi uzasın diye borçlarımın daha iyi yalanlar söylemekteyim... derin bir nefes alıp aradığım huzur değil mi simdi iç çekip durduğum içime çekemediğim için diye değil aklım almıyor diye durmadan sorup durduğum koridorlarında kaybolduğum bu hayatın sayfa altlarında dipnotlarla açıklamaları asılsız çıkıyor artık her yeni gün eski bir soylentiye mezar olmaktan başka bir halta yaramıyor... karşısına çıkarabileceğim sözlerim yok artık okuduklarımın duyduklarım safsatalardan ibaret sevdigi için uğruna ölen insanların sevdigi için uğrunda yaşayanlardan fazla olduğu bu dünyada itibar göremedim diye yazmaktan vazgeçişlerim sevdiğim kadınları yazdıklarımın aldığı iftiralardan yorgun öptüğüm her kadın benim tanrıdandır diye hediye kabul ettiğim şimdi yazıldığım her satırım duruyorsa eğer benden sonra okunuyorsa ve anımsanacaksa yüzyıl geçse bile kutsal bir kitabın sözleri gibi izleri kalacaksa ve geçecekse nesilden nesile kutsal değilmidir? öptüğüm her kadın canımı yakıp duran kanattıkça kanatan yaralarımı ne zaman bitti desem tutup yakalarımdan sarsıp duvarlara çarpan az önce kollarının arasında oldum diye değil simdi tir tir titriyorken şehvetinden damlalar süzülen gözlerimden öpen bastırırken başımı göğsüne ağlamıyayım diye yalanlar söyleyen bir kaç saat icin bile olsa sevgilimi oynayan kadın... üstü kalsın diyerek fiyakalı bir sözle alıp başımı ayrıldığım üstü kalmıyor işte öptüğüm her kadından bir kaç satır ruhumu içinde kaybettiğim karanlıklarım ne olur kızma büyüyemedim ki sevgilim... |