kürtçe bir aşk...
kürtçe bir aşkı
türkçe’ye çevirememekteki beceriksizliğimden müzdarip hala kafiye olsun diye ucuz kelime oyunları oynayan bir haylazım boğazımda yutkunduğum halde bir türlü aşağı inmeyen yumruklar toplamak isteyipte ne zaman telaşlansam korksam seni kaybetmekten yani ne zaman düzeltmek istesem daha çok bozarak dokunmazsam solacak diye sımsıkı sarıldığım için kollarımın arasında kırılan bir sevdanın ikliminde yaşamaya çalıştın sen ve sen ne zaman kırıldım desen ben bunu üstüme alınmamak için duymazdan geldim... şimdi yokluğunu ’nasıl olsa ararsın’lara bağlıyorum nasıl olsa ararsın... aramazsan böyle bir kayba hala hazır değil aklım... önemli kararlar arefesindeyim hep arefesinde beklediğim kararların çok düşündüğüm için belkide bu kararsızlığım kapayıp gözlerimi karamsarlığıma sonunda sen olursun diye ihtimal diye şimdi alıp başımı başka şehirlere göç etmeyi göze alışlarım... kürtçe bir aşkı türkçe’ye çevirememekteki beceriksizliğim hayatıma yaşanamamışlık olarak ekleniyor belkide en güzel yerinde olduğum için en güzel yerinde seni kaybedeceğimi bildiğim için güzel olmasın diye hayatımdaki hiçbirşey inkar ettiklerim... sanki yoksun gibi öyle cok soru sordumki sana şimdi aklındaki kararsızlığın benim duyduklarımı duyup inanmayışlarının mantıklı açıklamaları seni anlıyor olmam sana kendimi anlatmama yetmiyor artık seni seviyor olmam beni sevmene yetmiyor... gitme kal dememin kalmana yetmediği gibi canım yanıyor senin yanındayken öyle meşguldüm ki seninle öyle seninleydimki düşünemedim gidersen bir gün yanında götür beni değilse bile sana almayı akıl edemediğim çiçekleri sana söylemeyi beceremediğim sevgi sözlerini şimdi durup durup sana gelirken yazdığım şiirleri üzerine al sorumluluğu her kayba hazırım ben... senin dışında gideceksen eğer sevmediğini söyle ve öyle git yapmadıklarımı bahane etmeden yaptıklarımı yüzüme vurmadan sadece sevmiyorum de git... geride kalmasın keşke diyerek aklıma yükleyeceğim suçlamalarım sadece alıp başını git sanki hiç olmamış gibi... sanki yalanmış gibi... git artık üstü kalsın yaşadıklarımızın, yaşayamadıklarımızın hayali... |
yaptıklarımı yüzüme vurmadan
sadece sevmiyorum de
git..."
çok asil duygulardı
ve okuduğum en güzel aşk şiiri
hiç de beceriksizce değil
son derece asil ve bir o kadar güçlü
enfes bir "git" diyebilme öyküsü
sevdalının halleri ayrılıktan sonra asıl belli oluyor
ve şair yaşanmışlıkların tertemiz kalması için iki yüreği de özgür bırakıyor
işte budur bence.................saygılar, mükemmel............