Şehvet !
esaslı bir orgazmın ardından
bir sigara daha yakmak karanlığa inat kızıl bir kıvılcım dudaklarının ucunda sessizliğe inat derin bir iççekişle başlamak konuşmaya yorgunluk nasılda tatlı bırakmak kendini terden sırılsıklam olmuş az önce sevişmiş hala sakinleşmemiş bir kadın bedeni üzerinde incecik parmaklarının izleri hala sırtında sızısı geçecek sımsıcak soluğu altında nasılda diri kalmış öpülmekten yorulmamış güzel göğüsleri dudaklarının ucunda doymuşta yeniden acıkmış gibi kurumadan şehveti susamış gibi bir dokunmayla yeniden başlayacak fırtınaya... nasıl gönüllü bir kırılganlıktır bu parçaları bulunmayacak dağıldığında nasıl bir teslimiyettir bu gözleri sımsıkı kapalı dudakları dişlerinin arasında öperken en mahrem yerlerini yüzü kızarmış utancından bir yanı dur diye yalvarırken diğer yanı bu uysallığı bastırmakta bir kadın olmak için bastırırken bir yanı diğer yanı korkup kacmakta bir eli sımsıkı sarılmış çarsafa diğer eli kaybolmamak için bu karmaşada tutup içine bastırmakta kısa saçlarıyla başımı... elinde olsa kesip alacak boynumun en ince yerinden korkmuş titriyor belkide heyecandan kapılıp aktığı bu anların toplamından hala içinde şüpheleri çok istiyor belkide günah denmiş böyle büyütülmüş eskiden beri bedeninin istediği yasaklanmış ruhu başkaldırmış yeni bir ateş tutuşturulmuş ilk orgazmın ardından ilk defa değmiş tenine bir yabancının eli aşk bunun neresinde? körpe bedeninin dehlizlerinde kaybolurken ben o kendini bulacak ama hangi kelimelerimde... ben kayalıklarında parçalarımı bırakırken o yeni bir ben yaratacak aklının her yanında şehvet dolu inlemeleriyle... |
biraz daha şiirce...saygılarımla