BUZDAN SON DAMLA
/çorba suyu gene buharsız ve katıksızdı bu kış, ateşi ölü kör sobanın üstünde
açlık ve soğuk bin sancılı dağ gibi doğuyordu, tarifsiz bir öfke olup gözlerinde/ * . bir adam adam buz beyazı göl üstünde koşarken, birden yüzükoyun yere serildi hareketsiz ve sessiz kalakaldı öylece, ayakları ve çırılçıplak bedeni . ve bir balık yüzgeçleri yüzmekten yorgun alabalık, gümüş parlağından daha parlak dayadı ağzını üstündeki buz örtüsüne, bir nefes hava için çırpınarak . adam ve balık, bir yudum su ve bir nefes hava için, düğün-dernek oldular yaşamlarına son fotoğraflarında en güzel pozu verdiler, öpüşerek dudak dudağa * * /çocuk, sürükleyerek götürdü merdiveni, dayadı gecekondunun dış duvarına eldivensiz ve kimsesiz elleri ile sarıldı, saçaklardan akan mızrak gibi buzlara/ * . bir ağaç dalı dalın bütün yolları ayaz kesiği, hafif bir yel esiverse ayrılacak gövdeden bir bahar daha çiçek açıp, tazelenmiş umutlar gibi yeşillenmeden . ve bir kuş kanatları açılmamaya hükümlü, buzdan bir gardiyan ayağında paslı çivi konuverse altındaki ağaç dalına, bir daha hiç uçamayacak besbelli . ağaç dalı ve kuş, aynı anda kopardılar bağlarını yaşamdan, yuvarlandılar ak karlar üstüne yıldızlarının kayma zamanı değildi, onlar da donmuştu gökyüzünde * * /ve kopardı boyu boyundan uzun, ucu en keskin buz tanesini sarktığı yerden koşmaya başladı donmuş göl üzerinde, düşmanla savaşır gibi ama görmeden/ * . bir rüya adam buzu çözülmüş gölde tutunmuşken, yeşil yapraklı bir ağaç dalına özgür kanatlı bir kuş masmavi soluk vermektedir, alabalığın ağzına . ama gerçek kolay değildir artık gülümsemekten vazgeçerek, uyanmak bu rüyadan çünkü sarmaşık olup sarmıştır uyuşukluk, başlayarak ayaklardan . ve dip not yaşamak, sapanda kuşun, oltada balığın, kör baltada ağaç dalının acısıdır buz üstünde buz gibi rüyalarda gülerken, uyandığında ağlamaktır. Cevat Çeştepe Buzdan bir damladır yaşamak dediğimiz, sıcaklığı düşlerde saklı olan. Son damla bu düşten uyanmaktır … |