Dizboyu
Dizboyu
sırtıma saplandı içerim içerimde huyu suyu bilinmez ayran gönüllü bir deli konuşkanlık susmanı isterim beni dinlemeni sokak satıcılarını kaldırım sohbetlerini keşmekeşliğini limon ağaçlarının ben sokağın kokusuyum sen evin tütsüsü kış gelince buz camlı bir odanın iki ayrı serüvensizliğinin serüveni diz boyu kara batsak da içimiz çöl güneşi dolu hiç umutlanmamış kadar sakin yarın kavuşacak kadar sıkıntılı konuş hadi benimle ben sokağın konusuyum içeriğim zengin doya doya sarsın seni sözlerim serinleş coşkun coşkun akan caddeler gibi açılsın bahtı adımlarının düşlerini yormasın hiçbir yol yolculuk dinsin ömür yangını sızımız orta yaşlı bir öpüşmek olsun istiyorum kenti birlikte seyredişimizin en tatlı gerekçesi belki bir akşam kahvesi belki beklenmedik bir yaz üşümesi olsun istiyorum bizi birbirimize yaklaştıran... biz duralım orda konuşsun yorgunluklarımız yanyana uçarı iki yaban kuğusu gibi koşuyorum sana hiçbir yoruma mahal yok üşüdükçe ayaklarım terliyor gözlerim diz boyu kara batsam da içim güneşinle dolu... Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |
hiç kimsenin kolu, bacağı
gözü, kulağı olmak istemedim
giderse/m kimse sakat kalmasın diye…
bırakacağım eli tutmak istemedim
ve yüzüne bakmadım alışkanlık yaratacak kadar
kalabalıklar içinde yapayalnız kalan olmasın diye…
Solacak güller vermek istemedim
Kaybolan umutların yanında onlarda solmasın diye…
korktum şüphesiz
hem kendim için korktum hem sevdiklerimin yerine
ve koru(n) mak istedim yarala(n) masın diye…
hiç şüphesiz daha çok sev(eb) ilmek için yaptım hepsini
ve ne kadar çok sevdiğimi hiç söylemedim
çekip git(me) sin diye…
Für Edelweiss
Kutlarım şairim yine pazar oldu ama ama olsun cici pazarlar:))
sevgimdesiniz saygımla...