Okuduğunuz şiir 28.12.2009 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Savaş Suçları-1
bu cinayeti biz işlemedik deliliydi tarihin yarası açık bağrımızın ağıtları çakılı bir siste kaybettik kan kaybında yitirilen dili geçmiş zamanları hayat birer intihar eylemcisi diye seçerken taş toplayan çocukları güneşin doğuşuna barut kokusu bulaşsın istemedik
gönüllü neferiydik aydınlık saatlerin güne karanlık elbiseleri biz giydirmedik yirmisinde ölüm isimleri toplanırken heybemizde anlamsız gözyaşlarımıza verecek bir isim bulamadık şeytanlara satıp işgal edilmiş aklımızı belirlenmiş bir kadere isyan diye yüklendik
Birazdan zift kuyusunda can çekişen bir çocuk konuşacak İçinizden bu gece ölecekler dinleyin Önce dilinizin erimesi mi Yoksa gözlerinizin inen perdesi mi Verdiğiniz cevabın vicdan azabı olacak
Aynı mermiye omuz vermişken cephede Hangi dilde yazılıyor kardeşçe okunan ezgilerimiz Aynı kitaba Ve Aynı Allah’a iman etmişken kalbimiz İçimizden akıp giden o eski mutluluk nerde
kin ekerek bitmiyor işte içimizde körelen başakların fukaralığı var mısınız? Çığırtkanlığı sözlüklerden Savaş isimlerini kütüklerden kaldıralım Aynı kefene gözyaşı değil Aynı bedene ruh verip kucaklayalım aydınlığı
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Savaş Suçları-1 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Savaş Suçları-1 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Serbest dizelerinizde, içerik ,hepimizin sorunu, mesajlar yerinde... Önemli olan da bu kardeşliğin bilinesi özgür dünyamızda... savaşa niye gerek ola ki ?
Savaş ve ölüm çığırtkanlığı yapanların ve o çığırtkanlara çanak tutanların cezası müebbet olmalı ve bizler o sesleri duymadan hep barışa, hep aydınlığa, hep güneşe ve hep sevgiye ulaşmanın yollarını bulup, küçük bir ışık hüzmesinden bile güç alıp hep ileriye koşmayı bilmeliyzi. Yoksa sonumuz bu günkü günümüzden çok daha kötü olacaktır bilmeliyiz.
BU ŞİİR, TBMM' nin duvarına asılası bir şiir olmuş..
DEĞERLİ KARDEŞİM, nasıl "HAYIR!" derim. Elbette varım..
Ne cürümler işledik bugüne değin, insanlığımızdan soyutlanarak, ne olduğumuz belli değil şimdilerde boşa dövünüp-ağıtlar dizmenin anlamı yok aklı başa almanın zamanı "Kardeşiz hepimiz.", sözleri dağı-taşı inletmeli...
GEÇ KALDIĞIM İÇİN, şiirden utanarak... tebriğim, alkışlarımla.... SAYGILAR.........
aydınlık çok zaman karanlıkta gizlidir ama bilmezler ki bilseler ne yazar diyesim geliyor şair sonuçta değil mi ki karanlık yalnızdır her zaman aydınlığın o muazzam ışıltısında...
toplumsaldan bireye indirgenen şiir adeta kırılanları topluyor birer birer ve sonra aklıselim bir duruşla meydan okuyor akıl tutulmasına...
Bu sayfada her daim bulunmaktan ötürü verilen şans için kaderime teşekkür ediyorum. Yakışıyor doğruyu konuşmak ciddi ciddi yakışıyor. Doğruluk her yere yakışmaz mı diye bir soru beliriverir hemen yanında bunun ama yazık ki doğru var doğru var. Doğru olan kalemin anlattığı demiyorum herkes söyleyebilir ama işte ;
“üslup var üslup var”…
Dün ilk sayfaya geldiğimde gönül rahatlığı vardı nasılsa ayrılık okumayacağım hiç korkmadan git Havin dedim ve bakınca Munzur türküsündeki güzelliğe gitti aklım ve defaten izlediğim başka söyleşilere. Burada sanırım vurgulamak istediğim tek bir mevzu var. Herkes her şeyi bilebilir, her şeyi konuşacak bir dili olabilir , herkesi dövebilecek kadar kuvvetli bir bileği de …
Lâkin,
Susarken aklı konuşturmak, kara derken ak empozesini seyre bırakmak mükemmel bir niteliktir. Aspendos bağırsa hiç korkmam ama sille gibi de susan harfleri vardır kalemin kıyafeti diyorum işte. Bu sayfalarda bulunmama en büyük etken belki de…
Misal,
“Aynı mermiye omuz vermişken cephede Hangi dilde yazılıyor kardeşçe okunan ezgilerimiz”
Geçen gün bir oturuma konuk olmuştu aklım. Ve konuşulan savaştı evet birileri vay efendim onların saçı kırmızı bizimki sarı diyorlardı ama cesur diyebildiklerimden birileri de ;
“ aynı ağıtlar bu vatanda her ananın kucağından döküldü”
Diyorlardı. İşte bu iki dize ; bu mevzuda kalp taşıyan - ya da geçin kalbi bazen taş olabiliyoruz hani insanlık hali ama aklı olan - her kişinin bağrını delip de söylediği türkünün geçmişiydi..
Aspendos gerek duymuyor böyle bağırmaya yavaştan yavaştan kafaya tokmak tabi harfleri öğütüyor düşünebilene …
Sonra da bir yerde diyor ki ;
“yalan söylüyorsunuz”
Kalem naif, düşünceli ve de nezaketlidir ki ;
“Ve Aynı Allah’a iman etmişken kalbimiz İçimizden akıp giden o eski mutluluk nerde”
Böyle söylemiş. Hani buysa Aynı kitap tek yaradansa hani nerde tablo bambaşka zira..
Güne gelmesi gereken en güzel şiirlerdendi. Şeklen de tema ruhunun güzelliğiyle de ciddi manada şiir konuşturan bir kalem var burada. Hele ki imge sanatı ve de imgeleri yaşatması olağan üstü..
Başka söze ne hacet. Başarılı kalemin bir başka başarısına ortak olabildik ya ne âlâ..
Ve de devamını diliyorum hep böyle – kendini bilen , konuştuğunu bilen, gerçeğini taşımayı bilen- olunsun inşallah.
Sevgiyle …
**Havin_** tarafından 12/29/2009 5:38:05 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hiç bir şey sormadan , sorgulamadan ,kışkırtma silahıyla açılmış kabuk bağlayan yaraları deşmeden kucaklaşmaya hazırım.Sağduyulu halkımızın hislerine tercüman olan dizelerinizi hayranlıkla okudum.Teşekkürler
Birazdan zift kuyusunda can çekişen bir çocuk konuşacak İçinizden bu gece ölecekler dinleyin Önce dilinizin erimesi mi Yoksa gözlerinizin inen perdesi mi Verdiğiniz cevabın vicdan azabı olacak
**anlam doluydu her satırı ..kutlarım başarınızı saygımla*
Aynı kefene gözyaşı değil Aynı bedene ruh verip kucaklayalım aydınlığı ===================
Savaş kadar olumsuz ve acı bir şey yoktur. Savaşta kazanan da yoktur . onun özlelliği gözyaşı ve bir çok kayıptır. Savaşa karşı BARIŞ'ı Baş tacı yapmak gerek. Duyarlı yüreğinize kutluyorum. Saygılar
kin ekerek bitmiyor işte içimizde körelen başakların fukaralığı var mısınız? Çığırtkanlığı sözlüklerden Savaş isimlerini kütüklerden kaldıralım Aynı kefene gözyaşı değil Aynı bedene ruh verip kucaklayalım aydınlığı
Varım sevgili kardeşim. Barışın, dostluğun, sevginin çiçek açtığı gündoğumlarına uyanmak kadar güzel ne olabilir ki. Dünden beri eserini kaç kez okudum hatırlamıyorum. Asil yüreğinin sesine saygılarım sonsuzdur. Güne gelmesine nasıl sevindim anlatamam.Haklı başarını can kutlarım. Güçlü kalemin daim olsun.Sevgi ve saygılarımla.
Sen ağlama çocuk yaşların süzülmesin gamzeli yanaklarından o kömür karası gözlerini kan çanağı bürümesin.
sen ağlama çocuk baban hiç ölmedi senin annen ağlamadı peşinden ve sen soğuk gecelerin karanlığında inlemedin....
korkma çocuk dünler geçti bugünler gibi yarını aynı düşünme değişir belki "kimin eli değidi ise bu dünyada savaşa yanacak bileklerine kadar sakın unutma"
şimdi derin bir nefes çek inadına sen ağlama çocuk göreceğin günler var daha. sabır ve dua ile
....şiirin melodisi yükselse ve buğulu bir ses nefes olsaydı satırlara ne olacağını tahmin bile edemiyorum... :)
Aynı kefene gözyaşı değil Aynı bedene ruh verip kucaklayalım aydınlığı Bu büyük dileği yüreğimle alkışlıyorum sevgili aspendos.İnsanlık acımasız duygulara yenik,kara çerçeveli gözlükler takınıp görmüyor,kulaklar sağır duymuyor.Kendi kendini tüketen, düşünen varlık olarak geçeceğiz sayfalara ne yazık...Kucağını açmış haykıran sese gönülden sevgiler.
Aynı mermiye omuz vermişken cephede Hangi dilde yazılıyor kardeşçe okunan ezgilerimiz Aynı kitaba Ve Aynı Allah’a iman etmişken kalbimiz İçimizden akıp giden o eski mutluluk nerde
inancımız birken tez sarmalıyız yaralarımızı ve çocuklarımızın yüzüne apaydınlık bakışlar bırakmak için çocukluk anılarında yetişkin olduğumuzun ıspatı barış dolu bir dünyada parmakla gösterilecek barışın temsilcisi halk biz olmalıyız
kin ekerek bitmiyor işte içimizde körelen başakların fukaralığı var mısınız? Çığırtkanlığı sözlüklerden Savaş isimlerini kütüklerden kaldıralım Aynı kefene gözyaşı değil Aynı bedene ruh verip kucaklayalım aydınlığı
ben varım..
san9ırm içinde çocuk ve yaşama dair duygu besleyen her insan da aydınlığa gidişe katılanlardan olacaktır...
şimdi ölü çocukların sulandığı yerde söyleniyor türkülerimiz.. satır satır yazgısına bağırdığımız.. ilmek ilmek kaderine ortaklığımız... bir iç kanamadır tamponsuz... başımızda kavak yeli estikçe deli deli elimizde ökse otu yer yapmış dilimize bulanmış baldıran şerbetleri ne yana baksan kan ne yana tükürsen bir ağıta çarpar dili ve sen şiirin ölü çocuğu... başaklarda firik zamanı, kirazlarda çiçek mevsimi berfinlere derman diliyorsun...ölüme isyan ediyor, ölüme diriliyorsun.. aynı yağmurda ıslanmayı, aynı tastan kanmayı, aynı sılada sevdalanmayı...düşünüyorsun...düş/yoruyorsun...ve küsüyor tüm düşler sana...içini çeke çeke gülüyorsun..duyulmuyor hıçkırıkların kahkaha tufanında... sen biliyorsun çocuk..genç olmanın yaşlandığı, çocuk kalmanın ayıplandığı, kan duran ölümün doğumla aklandığı zamanları...bir kadının rahmine yapışan hayatı ve anaç çığlıkları doğurganlığına isyanlarda... sen biliyorsun çocuk...çıplak yaşanır bu hayat ayazlarda...ayakta kalmak, dik durmak, yıldızlara eş dileklerimiz olması adına...
önce....önce içimizdeki kıyımlardan başla....kaç ben, kaç biz öldürdük oralarda...
sen beni hasta mı edeceksin allahaşkına....:)) yine vurgun... yine yılgın..yine hayata dayamışsın diseleri...:))
sevgimle ...
Sevgi Kaya tarafından 12/28/2009 3:20:28 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgi Kaya tarafından 12/28/2009 3:41:18 PM zamanında düzenlenmiştir.
var mısınız? Çığırtkanlığı sözlüklerden Savaş isimlerini kütüklerden kaldıralım Aynı kefene gözyaşı değil Aynı bedene ruh verip kucaklayalım aydınlığı İnsanca bir yüreğin kanyaşlarının suladığı dizelerden yükselen beyaz güvercinlerin kanat çırpınışları.Tek kelimeyle harikulade.Tebrikler yazan kalemi.Saygılarımla şairim...
Aynı mermiye omuz vermişken cephede Hangi dilde yazılıyor kardeşçe okunan ezgilerimiz Aynı kitaba Ve Aynı Allah’a iman etmişken kalbimiz İçimizden akıp giden o eski mutluluk nerde
kin ekerek bitmiyor işte içimizde körelen başakların fukaralığı var mısınız? Çığırtkanlığı sözlüklerden Savaş isimlerini kütüklerden kaldıralım Aynı kefene gözyaşı değil Aynı bedene ruh verip kucaklayalım aydınlığı
Duyarlı kaleminizi tebrik ederim,inşallah bu dilekler birgün kabul olur.saygılar selam.
Ne zeytin ağaçlarının dalları kırılsın Ne uğursuzluk atfedilen incirin Sabahın ve gecenin huzuru Bir tad bıraksın ömrümüze aydınlık Ey benim çocuklarımı esir alan Ey prangalar vuran karanlık Yeter artık kopsun zincirin..**
Eyvallah ustam..içimizden anlık çıkan bir nida..
şiir hep..duyguları..yolun istikameti..her verdiği mesajı dünden/bugüne insanlık..
yüreğinize/kaleminize sağlık olsun Faik ustam..sevgi/saygı ve selâmlarımla..
Aynı mermiye omuz vermişken cephede Hangi dilde yazılıyor kardeşçe okunan ezgilerimiz Aynı kitaba Ve Aynı Allah’a iman etmişken kalbimiz İçimizden akıp giden o eski mutluluk nerde
kin ekerek bitmiyor işte içimizde körelen başakların fukaralığı var mısınız? Çığırtkanlığı sözlüklerden Savaş isimlerini kütüklerden kaldıralım Aynı kefene gözyaşı değil Aynı bedene ruh verip kucaklayalım aydınlığı
yüreğine sağlık
sevgilerle..