yatılı yazılırdı ellerinellerin yatılı yazılırdı hatırlar mısın gömlekler ayaza asılır kravatlar ölüme uzanırdı sonra düşlerime hayattan haber salan o saç telin seheri nazlı bir kentte uzaklığımızın öyküsüne ağarırdı neresinden baksam gökyüzü param parça birleşebilir mi artık bu iki ömür söyle yer su demir adımlarımızı yirmi yaşına kurup yalan söyleyelim kaldırımlara bir uçuğu ayrılma kararı sayalım dudağında sonbaharı olmamış kayısı çiçeklerine sürelim haklılığımızı unutma kaderine çomak sokulmuş bir öyküde aşktır kahraman yüzümüzde yanan rüzgar kızardığımız sokağa alır götürür yakışık görmeyin birbirimize bizi kanayacak yarayı değmez bu yaş şimdi titriyor gurbet hatırası girdiğin kolum korkaklığa sayma o yaza gizlediğimi torunlarımıza anlatırız demeden bir gün en yakın nehre yalnız uğurla beni üşüyen el yürekle ısıtılırmış nerden bilirdim geç anladım özre adres bırakmadığını sevdanın insan birkezlikmiş her şeye olmadı ki fısıldayan biliyorum düşlere ve gerçeğe ayrı yatak serdiğini aldatan bir denizin büyüklüğüne adını yakınlaştırıyorum bana bir temmuz söyle aynı mevsime başlayacağımız dudağında uçuğa bilet alıyorum ölümüne ve ölümden önce Vahdettin Yılmaz |