Hayali Kırgın Çocuklarsizi anılardan soğutan keder gecenin yüreğine çekilir bir gümbürtüyle konuşur hayat ellerini adreslerin solgunluğuna dayarım yıldızları ürkmüş gökyüzünün uzağına resme yatkın bir umudun kıyısını çizerim ayaklarından asılan bir dünyanın yalnızlığı sesin sabaha aktarıldığı anı yutkunur seni koynundan çıkarcasına bir avuç kar ısınır bakışlarına kekliğe pususu aceleci yolculuk düşlerine vurulur konakladığı sonun öfkemi cılız bir palmiyenin yüzüne söyledim ilk defa denizden utandım aynı dilde buluşunca çöpüne titiz kentin suskunluğuna yazılan çöpçüleri midye kabuklarına dayayıp yarınlarını rüzgarlara çekildiler dilin yırtık çadırlarından şimdi hangi düğme varır bir yaka düşünmeye ey dil yutmuş tanrı tırnaklarını yiyor bir halk ne kendini anlatabiliyor ne anlattığı kendi kalemlerini hayata sivrilten çocuklar babalarından yana tutabilsinler diye kaşıklarını şairlerin suskunluğunu dizerler sofralara kumrularsa gökyüzünün vicdan rengidir hala acılar aklımıza yeni bir alfabe ağız suçmuş meğer ele değdikçe Vahdettin Yılmaz |
sağlam şiir .
tebrikler