mutlaka gülümsekabuğu yalnızlığa çekilmiş portakala dokunuyorum saldırganlığı hızla savuşturuyor alışkanlığımdan fark edilmeyen gurur çalımından kanarcasına küsüyor dilbazlığımın bütün imkanlarına gözü kanayan hayata uçuyor martılar çığlığımın yarımlığını yollarına sürüyorum deniz şaşkınlığımın gölgesine sokuluyor ey ömrüm gülümseme umur değil mi sanki mayıs sabahına geç kalmış kirpiklerimin alayına trampet çalıyor güvercinler devletin yaşıyla hayata başlayanların ellerinde bayatlayan simitlerden yemiyorlar dalgalar suçlu deniz kökten şaibeli iki gözüm portakal rengini de dinlemeli ayların adı umurunda değil diyor Hemingway dağların kış kapılara tutundukça romatizma üşümesi dolar içimize bahara yakışan zıtlıklarda buluşturur hayatı uykuya girmeyen düşleri eşeledikçe horozlar kısrakların sesine tutunur şimdi rüzgar mutlaka gülümsemedir portakalı kuşatan bahar elindeki ekmeği götüreceğin adres olmayabilir suç arama adressizliği de sevmeye çalış ve düşün ki hayatın kendisi kocaman adres yürü o zaman kuş çığlıklarında gülümsemenin tadına fırsatını kollayıp gün sürmeye çalış gözlerine önce hoşgörü defterine yaz gönül koyacağın soruları ve unutma ki gönül koydukların da darda olabilir beni de uykusuzlar kataloguna koy alper abi annem ellerini kıpırdatamıyor koyun sağmaktan devrime söz kestiğimiz arkadaşlar minare yapıyor köyde gözümle gördüm ‘yoksul ‘denip kömür dağıtılan çobanları hıyar cevizleri bu yüzden kuruyormuş birer birer yıldızları ne renk boyuyorsan alper abi yıldızları beni de al kataloguna gülümseyeceğim mutlak anahtarın mutluluğa döndüğüne hükmedebilir mi tahminler hayat bazen unutur kulaklarını ensesiyle dinler Vahdettin Yılmaz |
engin yılmaz tarafından 11/21/2009 9:58:22 PM zamanında düzenlenmiştir.