(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
al kuşak... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
al kuşak... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Eksik ya da yanlış yere konulmuş bir kaç harf miydi Tümü Yoksa bu sızıntı yapan hayat satır aralarında çırpınıp çırpınıp inen miydi o derin karanlık sulara şimdi yaşamak dediğin hesaba mı çekilmeli ki yaşam olsun bir kaç harf mi aslı astarı bu kederin yaşamaklar var şimdi hayatın ellerine bıraktığı yeşil bir dalın tomucukları gibi
suyun susu
aynalar vardır bazen, bazen ışık vardır biz ayna oluruz.... tebrikler...
annesi ölü çocuklara öfkeli gözler sarıldı hep gün batımında, varlığı hatırlattı üvey anaya kuma bildi toprak olan anayı da... görmedi mi gözlerin baba, ağlayan gözlerime neden hiç bakmadın, dudağım bükülürken karşında ellerimdeki yaraları niye bilmedin baba..
annesi ölü çocuklara takıldı hep isimler, kirli pasaklı saçları düştü omuzlarına sonra... kesildiler, kısaldı hayallerle saçları... ya baba sen anamdan yadigar beni .. baba annemi sevmemişmiydin...
babasına hasret olanlara hep serbestti de babası yanındayken/ evden hasreti beline al bir kuşak gibi dolayıp çıkan gelinlere men edilmeliydi bence beyaz gelinlik/ eksik çeyiz / bol bol ve bileklerinde bol duran her cins bilezik… zira babada kalınca akıl ve kalınca bir babaya dair görülmemiş bolca hesap koca koca faturalar yığardı gelinlerin önüne saçları hiç bit görmemiş… her daim yeşil sabun kokan
lakin… gözleri/ aşk yüzünden hareli baksın kaderleri beresiz…/ dünyaları masal pembeliğinde kalsın diye sırf kız anası oluşlarından mütevellit başı hayata karşı hep… biraz minnet eğikliğinde duran analar! siz gelin. babam gibi adamlardan ırak duran adam gibi babaların da mısralarımda yeri var/ ve sen… ilelebet her satırıma umut serpmeye devam edecek olan yüce aşk!.. bir defasında gelirken yanında baba getir;
belimden çıkarıp şiirlerime doladığım… al kuşak artık harap!
hepsini almak isterdim.harikaydı. yeniden yeniden okuyacağım.
Yine sızladım yine ağlattım duygularımı. Mümkün mü etkilenmemek Kyrie şiirlerini okurken. Sözlerin tükendiği yerdeyim. Tebriklerim içten ve hep. Sevgimse çok..
çok güzel mısralar da bütünleşen bir duygu seline kapılmış güzel bir şiir.. yürekten kutluyorum çok güzel .. bir kere okumak doyurmuyor insanı ben iki kere okudum okumaya değer bir şiir ... sevgilerimle .......
tebrıkler guzel mısralardı şiirinizi ve dokulen iç mısraları yorumlarda okumak şiir öyle bır yere göturuyorki okuyucuyu okuyucu yorum yapamadan duramıyor bu da şairin basarısı kutlarım.
ki şiirlerimde tek bir dizenin yoktur verilmeyecek hesabı/ işte ondan; asabı doğuştan bozuk kederini bozdurup da harcamayı çoktan öğrenmiş/ beyaz gelinlikleri kapağı hiç açılmayan dolaplarda kırışık… kırış kırış ve sıkıştırılmış bir hayata mensup genç kızlar için… benim şiirlerime tüm giriş çıkışlar yasak!
her şiirinde içimi ürperten şair, her satırında farklı lezzet sunan kadın...
asabı doğuştan bozuk kederini bozdurup da harcamayı çoktan öğrenmiş/ beyaz gelinlikleri kapağı hiç açılmayan dolaplarda kırışık… kırış kırış ve sıkıştırılmış bir hayata mensup genç kızlar için… benim şiirlerime tüm giriş çıkışlar yasak!
bence onlardan girsin senin şiirlerinin içine ki bir damla olsun o kırışıklığa, belki düzelir.
-baba- dedin içimi erittin.
Öptüm alnından güzel yürek, esintin hiç kesilmesin gözlerimden. sevgimle kal
Bu şiirin altına yazmak ne zor, hali hazırda sular seller
yıkamışken satırları,
Kana kana acıyorken bedenim, bir bıçak saplanıyor
Her gelişimde ıslatırım bu şiiri, bu şiir beni
Gözyaşlarım tutmaz kendini...
babasına hasret olanlara hep serbestti de babası yanındayken/ evden hasreti beline al bir kuşak gibi dolayıp çıkan gelinlere men edilmeliydi bence beyaz gelinlik/ eksik çeyiz / bol bol ve bileklerinde bol duran her cins bilezik…
Jale seni nasıl seviyorum bilemezsin. Tebrikler saygım kadar sevgim çok bilesin...
babam gibi adamlardan ırak duran adam gibi babaların da mısralarımda yeri var/ ve sen… ilelebet her satırıma umut serpmeye devam edecek olan yüce aşk!.. bir defasında gelirken yanında baba getir;
Acı yaşamların bir faydasıda bu osa gerek. Şiirde mısralarda yansıtılıyor iç ürperterek.
yasaklanmadı – yasaklanamazdı da annesi ölen çocukluğunda çocuklara siyah önlükler… içine sinen matemini yansıtan… çizik sıraların nedense hep sevgiliye değil de anneye çalıştı kanayan özsuları… yağlı simitler nasıl yasaklanabilirdi ki annesi olmayan çocuklara… en çok da kendilerini düşünen bir meleğin artık sadece düşünmede kalması ile… eylemsizliğe kurban giden bir düşünme… acı bakışlı bilmem kaç çift göz, göz göz sınıflarda ak teneşire yasaklanabilirdi… – göz göz sınıflarda ak teneşir – belki de morgu anımsatmakta… üst üste, yan yana sıralanan teneşirler… dış boyası kefen rengindeki… ah pardon; teneşir değil de dilden çıkması istenen tebeşirdi… ki harf hatasına verin bunu da… sebebi malumdur tüm bu hataların… şiirsizliğimin tek nedeni midir çocukluğumda annesizliği iki üvey anne ile tatmam… ben dahi bilemezken başımdaki bitleri ayıklayanın hangi annem olduğunu; doğru ya sizler nasıl bileceksiniz şiirlerimdeki çocuksuzluğumu… yansıtamadığım körebeleri en çok da üvey annelerle - kardeşlerle oynadığım… siz bilmezsiniz; ben ise belki yetişkinliğimde çocukluğumdan aklımda kalanlarla…
alın işte size güzel bir akıl oyunu…
“babasına hasret olanlara hep serbestti de babası yanındayken/ evden hasreti beline al bir kuşak gibi dolayıp çıkan gelinlere men edilmeliydi bence beyaz gelinlik/ eksik çeyiz / bol bol ve bileklerinde bol duran her cins bilezik…”
yukarıdaki bölümde uzunca bir cümle; zekice kurgulanmış bir dizilim ile dizelere dökülmüş bir sitemi dillendirmekte… ve şöyle ayırmak mümkün cümlenin elemanlarını:
“babasına hasret olanlara hep serbestti de beyaz gelinlik/ eksik çeyiz / bol bol ve bileklerinde bol duran her cins bilezik…”
babasına hasret olanlara serbest ise beyaz gelinlik, eksik çeyiz ve de çokça bileklerine geçirilen bilezikler… her bir anında acı çek dercesine…
“babası yanındayken/ evden hasreti beline al bir kuşak gibi dolayıp çıkan gelinlere men edilmeliydi bence beyaz gelinlik/ eksik çeyiz / bol bol ve bileklerinde bol duran her cins bilezik…”
neden yasak değildi ki babası yanında iken hasreti beline dolanan al kuşağa yüklenen gelinlere beyaz gelinlik, eksik çeyiz ve de çokça bileklerine geçirilen bilezikler… yaşanılan, yaşatılan her bir gelenek-görenek seni acıtmazken beni illa mı acıtmalı!.. acıtmamalı… hoş bir eleştiri al kuşağa duruma göre yüklenen anlamlara…
ki şiirlerimde tek bir dizenin yoktur verilmeyecek hesabı derken; arkasından bir şeyler bekler olur gözler… dile getirilen ise şaşırtıcıdır:
“…işte ondan; asabı doğuştan bozuk kederini bozdurup da harcamayı çoktan öğrenmiş/ beyaz gelinlikleri kapağı hiç açılmayan dolaplarda kırışık… kırış kırış ve sıkıştırılmış bir hayata mensup genç kızlar için… benim şiirlerime tüm giriş çıkışlar yasak!”
dize dize anlatılan cinsten gelinlere benim şiirlerime tüm giriş ve çıkışlar yasaktır… neler mi böylesi gelinler; doğuştan bozuk bir asaba sahip, kederden mustarip ki o kadar ki günlere aylara pay edecek kadar olan, beyaz gelinlikleri ise kapağı dahi ayda yılda bir kez açılan bir dolapta kırışık hali ile saklayan ve kendisine dayatılan bir hayatı yaşayan gelinlik kızlara gelinlere benim şiirlere tüm giriş – çıkışlar yasak…
lakin… lakin ile akla gelen son bir farklılık vardır… yüreği aşk kokan, yarınlarına umut aşılayan bir kız olsun diye kızları, sırf kız anası olmaktan kaynaklı başları hafif eğik dolaşan analar; siz gelin… de babam gibi adamlardan ırak duran adam gibi babaların da dizelerimde yeri var… ve ey yarınlarıma umut serpen aşk; bir gelirken yanında bir de baba getir…
“belimden çıkarıp şiirlerime doladığım… al kuşak artık harap!”
sonu ise şiirin hafif bir yalpaya uğruyor gibi okunuşta… bu sözlerin dizilimden kaynaklı bir yalpalama değil kesinlikle… sadece okunuştan… ancak şöyle okunursa o yalpalama geçmekte ve güçlü bir şiire son noktayı gerektiği şekilde koymaktadır:
“belimden çıkarıp şiirlerime doladığım… al kuşak artık harap!”
yine dizelerine, satır üstlerine, satır aralarına kendinden birçok şey kattığın, harmanladığın bir şiirdi okunan… Tebrikler Sevgili Jale Demirdöğen… noktalama işaretleri yerine farklı kullanımlar sergilemeye devam ettiğin bu şiirin için…
ama en çok da şiiri bitirdikten sonra içinde kırılan çocukluk anıları damakta kalıyor… acı bir şekilde… çocukluktan bugüne kadar gelen zamandaki acıları göz ardı etmek değil niyetim… sadece başlangıcı sunmak size… başlamak kadar kötü bir şey yoktur sözlerine takılıyorum… galiba öyle…
babam gibi adamlardan ırak duran adam gibi babaların da mısralarımda yeri var/ ve sen… ilelebet her satırıma umut serpmeye devam edecek olan yüce aşk!.. bir defasında gelirken yanında baba getir;
belimden çıkarıp şiirlerime doladığım… al kuşak artık harap!
Sevgili Jale; Bir an için şöyle bir dalayım da içine ne var ne yok diyeyim dedim şiirini görünce ancak okumaya başlayınca sanırım keyfine varamıyacağım endişesiyle unuttum daha doğrusu şiir ben buradayım derken ne söyleyeceğimi bulamadım çok güzeldi keyifle okudum gerçekten yüreğine sağlık alkışlıyorum ve yürekten kutluyorum sevgiyle ve sevdiklerinle kal her zaman sevgilerimle...
babam gibi adamlardan ırak duran adam gibi babaların da mısralarımda yeri var/ ve sen… ilelebet her satırıma umut serpmeye devam edecek olan yüce aşk!.. bir defasında gelirken yanında baba getir;
belimden çıkarıp şiirlerime doladığım… al kuşak artık harap!
Anlamlıydı şiir hissettirdi ...Kutluyorum.Sevgi ve saygıyla...
babam gibi adamlardan ırak duran adam gibi babaların da mısralarımda yeri var/ ve sen… ilelebet her satırıma umut serpmeye devam edecek olan yüce aşk!.. bir defasında gelirken yanında baba getir;
belimden çıkarıp şiirlerime doladığım… al kuşak artık harap!
Jale Hanım emeğinizi yüreğinizi ve bu güzel eserinizi candan kutluyorum. Kendinize özel oluşturduğunuz uslupla sihirli kaleminizden dökülen bu güzel dizeleri, eserleri el verdikçe okumaya devam (bu arada bu akşam benim de ilham kaynağım oldu babam)
Sevgi ve hürmetlerimle İlhamınız ve kaleminiz daim olsun efendim.
yoksul çocukluk sadece emrah arabeski değil, ki onda bile gözü yaşlı kardeşimiz..
kyrie sen eline bir yontma aleti almışsın hayatını oyuyorsun, içe doğru kan revan, eline ne geldiyse.. bellek biraz böyle birşey, tarih böyle birşey..
çocukluğumdan hatırladıklarım senin hatırladıklarına benzemiyor. ama nasıl unutulur bir annenin yoksul garipliği. en onurlu olanın ezikliği, herşeye kafa tutma yeminimiz bundan belki - havada sallanan copun üstüne yürümemiz ondan.
birde ne çok bitmemiş hesap var.. insan yaşarken içini dolduran bir kuyu, sanatçı kuyuyu boşaltıyor irinden, topraktan, kirden, acıdan... bir de yanlızlık mezarda taçlanacak şölen
Jalem... Kanadım... Al kuşağa büründüm şu vakit... Baba demek içimde yangın demek. Baba demek ah demek... Söyleyecek çok sözüm var demek...
Bitlerimi ayıklardı, Başımda hastayken sabahlardı, Ama belli etmezdi sevgisini... O kapıdan çıkarken kuşağı belime o bağladı... Ve o zamana kadar susan ben işte o zaman çağladı...
Ah Jalem... Al kuşak gibi tıpkı Kanadı içim Kanadı....
Şiirini aldı da başımın tacı, Gözümden damlayanın sorumlusu yaptı...
lakin… gözleri/ aşk yüzünden hareli baksın kaderleri beresiz…/ dünyaları masal pembeliğinde kalsın diye sırf kız anası oluşlarından mütevellit başı hayata karşı hep…
derinlerde bir yere demir atti deyip bu dizeleri kutlamali,
Tebriklerim cok,
Sevgiyle .