Sessizlikteki Seslilik
Sessizlikteki Seslilik
sağırlaşmadan ve körleşmeden seslen bana el et göğe yağmur yağmasın bugün gülünce köprüm olmayacak mısın kıpkırmızı kümülüsleri unutturmayan üşümelerime? ha ağustos olmuş ha şubat bütün aylar aynı sesinle zaman aralığını ölçecektim olmadı... ’böylesine kitaplara koşup koşup geceler boyu yalnızlıktan taş kesilmiş odalarımıza sığmayan tutkularımızla birbirimize içeriklerimizi bile satamadığımız... nedensizliğimizin çıban başı şu bakar kör orospuluğumuz göz bebeklerimizde sönmesi gereken (...) ’ görüşlerime uyan bir seslenişin vardır devamlı kaçmak istercesine beni sevişinden ünleme beni... kendimi gözlerini yumuşuna uyduruyorum bir buluta bile tahammülüm yok bir yılanın ot yalayışına bütün çıtırtılar ölümüne yorulsun istiyorum herşey donsun bu karede sen gözlerini yum ben karanlıkla bir daha tanışayım bana mısın demeden ağaran günün yankılı imgesine yüreğimdeki ’gel işte yarattığımız yeni yeryüzüne gökkuşağına kuracağımız beşiğimizde ilk bahar yağmurları sallanacak kederli ağaçlara mutlu torunlar vereceğiz sen benim dev aynamsın sana baktıkça kurşunî dağlarla güreşiyorum yerli yersiz hırpanî’ Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |