Aşkın Ayakta Tutuyor’ düşlerin hep düşmeyecekleri yerde umutların unutulmyacağı yürekte olsun uzakta olsam da senden parça parça başın öne eğilmeyecek yerde dursun ’ ( Hasreti isa ) bu yangın yerinde rüzgarı kamçılayan bir iblisim günün olmadık saatlerinde Kafka’nın Milena’sına mektuplar yazan bir serseriyim sicili bozuk postacıların iki kez çalacağı bir kapım bile yok yerleşik bir adresten sürülmüş düş artığıyım yorgun bir yürekle kalırım gecelerce anıları büyütür bazen darağaçlarında sallarım kellemi koca tarih yıkılır üstüme nefesim zorlanır ateşim çıkar bir şişe şarap geçer içimden üzüm bağlarında unutulmuş dünya üstüme üstüme gelir başım döner açlıktan ben hayatın açıklarında kalmış bir acemi kaptan dağlara çıkar denizlerde balık avlarım kendime avcı biliyorum ki bu beden de ihanet edecek susuşlarıma ayaklarım geri geri gidip isyan bayrağını çekecek ellerim gözlerinin içinden geçen bir depremi tetikleyecek gözlerim oysa adımı bile hatırlamayacak yazılarım biliyorum sırtıma bağlanan bağlama da olmasa çıkmayacak soluğum ne bu ilk ne de son solduğum bir Akdeniz akşamı hangi kuşun dalı değildim ki kesildi ağaçlarım gökyüzüne baka baka yoruldu umutlarımdaki kadın her çocuğun oyuncağını ellerimle bir bir işledim uçurtmaların ipiydim ipek böceğinin aylarca uğraştığı hangi çırağın ustasıydım sırrına eremediğim emeğin terli tayların doludizgin koşan yelelerindeki keneydim çıbandım hayatın bağrında sevişmelerden kurumuş günahlarım geçer mi bilmem sıratın sırtlarından kudurmuş köpeklerim salyalarını akıtırlar toprağa kanıma susamış adamlar beni eylüllere sorarlar kefenimi koynumda taşır ölümü olduğum yere gömerim kimseler bilmese de ben kendimde ecelim kendimde kahır artık bu saatten sonra bana kimler inanır önce beyazları kirlendi gelinlik kızların bütün sığınaklarım bir bir kundaklandı anaların rahmine yerleştirildi virüsler yeni yaralarla birlikte büyüyor çocukluğum aslında ben bu şiirde hiçbir zaman yoktum babam da hatırlamıyor beni adımı hatırlamıyor bildiğim tek şey var o da beni çok korkutuyor gölgemi alıp ardına durdum omzuma yaslandı hayat beni bir tek bu dünyada aşkın ayakta tutuyor 04 eylül 2009 İsa İnan |