Suret
Suret
uzak kervan gözlüm neyin yakın ki uzak imkansızlığından başka düşkünlüğümün nedeni güneşten soyunmuşluğum saçlarımdan akan çile pınarım karşımda oturuşunun melodisi kanlı göz aklarımda yanan bu tansık kirlenmiş normalce sakıncası bir cadde kenarında beni unutmuşluğunun yalnız gezen ne sen ne ben keşke biz olsaydık zaman öyle bıraktı ki büyük kalabalıkların kendinden emin göğertisini kendini engelleyememe uçurumuna çünkü kenar boyluyuz karşımızdakine karşımızda yamacına imrendiğimiz dağ suretleri insan başkasında hep tanık suretleri arar duygu gözlü kendi suretinin suretini başka sözcüklerden damıtılmış bir kadın ya da erkek de olabilir benim için bu sendin gözleri dört açık bir yara ninnisi ölümüne yazılmış bir şiir dölü anla bakışlarımda battı gemin sulu göz ara kapın olmak istemiyorum dışarı çıkman olmalıyım bir daha içeri hiç girmemen avuçlarının ayalarına sığmayan özgürlüğün uyku semenden başlamalıyım sarılmaya renk tonuna saçlarının suretin olmasa kan boyalı bir ev tutardım hayal dünyama seni sevmeyi kiralayarak gönlüme canım kanım pahasına beni görme yerlerinin civarından ama kanım iliğim gene de kururdu yarattığım o kemanlı gerginlikte sus pus sen gene farijad dinlerdin aldırmadan sana bakma ölüşlerime anlaşılmak da zorlaşırdı demek giderdin sen gene hah hah sanki iyi bir matahmışçasına Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. yağmuru izleyen çocuklar gibi şiirlerimle ve şiirlerimde bekliyorum... |