gıyabında aşkgece sarhoştu hep yalpalıyordu yıldızlar göz gözü görmekten acizken kaç kez teğet geçildi anlar... zaman hep aksiydi yine asıp suratını beni ipsiz sapsız gemisiz salsız gözlerinin deryasına attı ... -boğuldum ben soluk aldığıma bakma- susuyorum seni konuştuklarım zırva kırılgan bir çocuk saklanır bu pervasız kadının ardında -dokunmak ister isterim dokunsam derim lakin bilirim yine yanacak ellerim çekinirim... (kessen kanı akmaz da maazallah ölüverir iklimsiz bir bakışınla) demem o ki düşlerime müebbetsin gıyabında ister yat ister yatma |
....
Çok güzel.
Kırılganlık ve pervasızlık ne kadar uzak gibi görünse de birbirine insanoğlu işte bir anı bir anını tutmuyor. Kırılganken bir anda pervasız ataklara kalkabiliyor. Beğenerek okudum şiir.
Selam ve saygılarımla.