palyaçoyüreğiyle teyelledi tüm mavi düşlerini özene bezene... dedim ben nesli tükendi kerem’in dedim kaç kere dinlemedi giydirdi zorla öyle dardı ki adama yırtıldı boydan boya vazgeçmedi kırmızı ekledi bolca çıplaktı adam üşümesine aldırmadı ben’im örtülerime de sarınmadı her denemede yırtılanı artan hüznüyle yamadı hep kırmızı... adam mı büyüyordu elbisemi küçülüyordu/ anlayamadı ben anladım olmayınca olmuyordu … son gün mahzundu ’yok bre yok n’etsek olmuyor’ diye söylenerek bakıyordu elindeki yamalı düşlerine üşüdüğünden mi bilmem bu kez kendi giydi üzerine güldü adam avcundaki kırıklarla kanatarak yaşlı gözlerine inat koca bir gülüş çizdi yüzüne bu aşktaki sıfatını anlayıp kahkaha attı birden her gelişinde biraz daha küçülen ayaklarına artık/pabuçları da büyük geliyordu zaten kırmızı bir burun takıp yalpalayarak gitti içimden… buruk gülümsedik adamla ben vedalaşırken ... koştum peşinden bakmıyordu ardına karışırken beyoğlu kalabalığına dur diyemiyordum büyümeye direnen yanıma kimse görmüyordu kimse gülmüyordu ayaklarım tutmuyordu o gidiyordu |
adam üşümesine aldırmadı
ben’im örtülerime de sarınmadı
her denemede yırtılanı
artan hüznüyle yamadı
hep kırmızı...
güzel bir şiir okudum....sevgiler.....