YAZ SICAĞI SENFONİK ŞİİRİ
yaylı sazlar için:
gökyüzünün bulutsuzluğunda her mavi ateş kırmızı. ellerim yanıyor, yüreğime bakmıyorum bile bir kuş konuyor birden gözlerimin önüne daha önce hiç görmediğim, sesini duymadığım … adını soruyorum kanatları rüzgarsız bu kuşun haydi söyle, adın yoksa bile var mı içecek suyun. “asılsız bir ihbar, çöle saklanmış ağustos böcekleri” ben ağlıyorum, ötesi olmayan iki damla gözyaşı kuş gözyaşımı içiyor gözlerimden, dayayıp gagasını … sonra; gel diyor, kanatlarına sarılıyorum ellerimle çöllere uçuyoruz ağustos böceklerine, uçuyoruz beraberce nefesli sazlar için: sarıya boyadığı kağıdı sallıyor çocuk çabuk kurusun diye. uzanıp yatıyorum son çınarın gölgesi üzerimde bir kuş konuyor birden gözlerimin önüne tanıyorum bir yerlerden, kanadında kum taneleri … sarı saçlı bir çocuk kelebeğin renklerini toplamakta ter damlarken alnından, kurumuş otlar arasında. “ana para, çalmış bütün buzdağlarını ana karanın” nefesimle ciğerlerini dolduruyorum ölü kelebeklerin ama ne renkler geliyor geri ne de yiten sevdası çiçeklerin … bir başka travma, yoğun bakıma alıyorum beynimi ve hiç bilmiyorum ne haldedir, çoktan bıraktım yüreğimi vurmalı sazlar için: yanlarındaki çocukları bile unutup dağılıyor kalabalıklar. meydanlar sessizliğin yalnızlığına boşalmaktalar ölüm işte bu, yeryüzünün kendine yaktığı ağıtla başlar bir yanda ben gibi, öte yanda omzumdan havalanan kuş … simetrik kanatlar, ölü çiçekler fırlar namlulardan hiçbir damla gözyaşı dökülmez arkalarından. “denizler nereye saklandı, hangi iskelede gömülü gemiler” çöktüm dizlerimin üstüne, yumrukluyorum göğsümü görmüyor musun konacağın son dalın çürüdüğünü kuş neredesin, sarılayım kanatlarına bu kez yüreğimle terk eden bari sen olma, öleceksek beraber ölelim seninle son kuşlar için: kelebekleri de alın yanınıza, yüreğimi de yolunuz açık olsun, öyle gidin gideceğiniz yere ….. Cevat Çeştepe |
Sesi üstünde dizeler...
Anlamca, anlatımca sözün gücüyle güne yakışan dizeler.
Tebrik ve başarı dileklerimle.
Şiirle....