Kendine güvenmeyenin en iyi taktiği, susmaktır. LA ROCHEFOUCAUL
Paylaş
KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
Erkek bildim
Arzu Altınçiçek
4,9 / 7 kişi ·1 beğenme · 13 yorum · 1815 okunma
 Erkek bildimAttila İlhan’ a erkek bildim şehirler gibi açtılar ne çok kadın sevdiler çiçekler gibi güneşi geceyi kendileri bildiler ne çok renktiler ne çok zevktiler bir olta başında şişeyi devirdiler erkek bildim şiirler gibi sustular ne çok kadın sevdiler yağmur gibi sazı sözü kendileri bildiler ne çok sestiler ne çok zevktiler bir masa başında şişeyi devirdiler erkek bildim resimler gibi donuktular ne çok kadın sevdiler buz gibi karı kışı kendinden bildiler ne çok yeldiler ne çok zevktiler bir ateş başında şişeyi devirdiler erkek bildim cisimler gibi yoktular ne çok kadın sevdiler ruh gibi varı yoğu kendinden bildiler ne çok erktiler ne çok zevktiler bir göğüs ucunda hayatı diplediler başı sonu - ben diyen cümleleriyle adamlıktan nasibini almadan kendini nimet sanan kaç erkek bildim yokluğum kadar dünyası |
Şiiri Değerlendirin
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Erkek bildim şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yorumlar
Ceyda GÖRK
20 Haziran 2009 Cumartesi 20:59:17
Cevap Yaz
hüseyin aktaş
19 Haziran 2009 Cuma 22:48:11
Ya hu şu Mihri Hatun'u unutup şairliğin sırasını şaşanlara hoyratça bakar gözlerim haydi erkekçe susalım konaşarak :))
esmerefsane
19 Haziran 2009 Cuma 19:51:08
erkek bildim
şiirler gibi sustular
ne çok kadın sevdiler
yağmur gibi
sazı
sözü
kendileri bildiler
ne çok sestiler
ne çok zevktiler
bir masa başında
şişeyi devirdiler
TEBRİK EDERİM GÜZEL KALEMİ
RamazanTopoğlu
19 Haziran 2009 Cuma 12:23:46
Attila İlhan’ın kadınları yücelten “Ne kadınlar sevdim zaten yoktular” adlı “enfes” şiirine dayanarak genel ve geleneksel Türk erkeği figüründe hoş ve zararsız biçimde kulak çeken; her zaman yüzünden barışık tebessümü eksik olmayan bir Altınçiçek şiiri elbette düşündürücüydü. “Sanki kadınlar farklı mı” diyerekten şaire cephe almak şiirdeki savları güçlendirmek anlamına gelir. Öncelikle şairin dillendirdiği tanıların doğru olduğunu kabullenmek gerekmektedir.
Her erkek “adam” değildir. Kariyer sahibi olmak da, sanatçı kimliği taşımak da “adam” olmaya yetmiyor.
Her kadın “hanımefendi” değildir. Kariyer sahibi olmak da, sanatçı kimliği taşımak da “hanımefendi” olmaya yetmiyor.
“Kadın Bildim”, “Hanımefendi Bildim” başlıklı bir şiiri de, hangi ünlü şairden esinlenirse esinlensin bir bay yazsın. Kimse karışmaz.
Merhum Attila İlhan’ın kadınları yücelten o naif ve zarif şiiri belki de “adam tenkidi” kaynağı olmaya haketmiyor ama bu da esinlenen şairin tercihi. Şiire hiç bir zararı yok, hatta gizliden taltifi bulunmakta.
Erkeklerin tamamına yaklaşık bölümü, kimliği ne olursa olsun kadınlarımıza hep pis bir şehvetle yaklaşıyorlar. Yalan mı?
Sevmesini bilmiyorlar, çabuk kanıksıyorlar, sağlıklı sevgi mimarı olamıyorlar. Sevdiklerini aldatıyorlar. (Elbette aldatan erkeğin karşısında da aldatan bir kadın bulunuyor tabi ki, ayrı konu)
Erkeklerin çoğu bu memlekette “kıl ve tüy” erkeği. Burun önü kıl birikintisiyle erkeklik taslayan bir sürü vitrin erkeği bulunmaktadır. (Yakışanlar içih elbette ayırt ederek)
Ne yazık ki kaba kıl, tüy erkeklerin kıroluğunu cazip bulan bir sürü kadın da bulunmakta, bu da ayrı bir konu.
Kıro olmayan, beyefendi görünen, şair sıradışılığını zamparalık tuzaklayan ve kurgulayan, yazdığı ince dizelerle hiç de bağdaşmayan, her kadından “acaba teninden istifade edebilir miyim” diye düşünen ve davranışlarından, mimiklerinden kolayca belli olan erkekler de cabası.
Aşkı sevgiyi hakkıyla ve asaletle yaşayanlar bu söylediklerime elbette dahil değil.
Trafikte kadın sıkıştıran, kaldırımda dönüp pis bir sırıtışla geçen kadının kalçalarına bakan erkekleri konu etmekle vakit geçirmeye değmez.
Adamca görünüp kadın kadar mert olamayan erkekler şiirin konusu.
Ne yazık ki kaliteli ve asil adam sayısı çok az bu memlekette.
Dizi filmlerinde afedersiniz “dışkıya” bakar gibi bakan eli yüzü düzgün ruhsuz aktör bozuntuları.
Her dizesinde tanıdığı kadına gönderme ve kompliman yapmaya çalışan zibidi, kadınları rahatsız eden şair bozuntuları.
Marjinal erkek cinayetleri ayrı konu.
Altınçiçek şiirinin söylettileri uzar gider. Söz asil adamlar için geçerli değil elbet.
Ayrıca ne “adamlar var şu memlekette” Bu da ayrı bir yazı konusu.
Altınçiçek: Düşündürdüğünüz içen teşekkürler.
Her erkek “adam” değildir. Kariyer sahibi olmak da, sanatçı kimliği taşımak da “adam” olmaya yetmiyor.
Her kadın “hanımefendi” değildir. Kariyer sahibi olmak da, sanatçı kimliği taşımak da “hanımefendi” olmaya yetmiyor.
“Kadın Bildim”, “Hanımefendi Bildim” başlıklı bir şiiri de, hangi ünlü şairden esinlenirse esinlensin bir bay yazsın. Kimse karışmaz.
Merhum Attila İlhan’ın kadınları yücelten o naif ve zarif şiiri belki de “adam tenkidi” kaynağı olmaya haketmiyor ama bu da esinlenen şairin tercihi. Şiire hiç bir zararı yok, hatta gizliden taltifi bulunmakta.
Erkeklerin tamamına yaklaşık bölümü, kimliği ne olursa olsun kadınlarımıza hep pis bir şehvetle yaklaşıyorlar. Yalan mı?
Sevmesini bilmiyorlar, çabuk kanıksıyorlar, sağlıklı sevgi mimarı olamıyorlar. Sevdiklerini aldatıyorlar. (Elbette aldatan erkeğin karşısında da aldatan bir kadın bulunuyor tabi ki, ayrı konu)
Erkeklerin çoğu bu memlekette “kıl ve tüy” erkeği. Burun önü kıl birikintisiyle erkeklik taslayan bir sürü vitrin erkeği bulunmaktadır. (Yakışanlar içih elbette ayırt ederek)
Ne yazık ki kaba kıl, tüy erkeklerin kıroluğunu cazip bulan bir sürü kadın da bulunmakta, bu da ayrı bir konu.
Kıro olmayan, beyefendi görünen, şair sıradışılığını zamparalık tuzaklayan ve kurgulayan, yazdığı ince dizelerle hiç de bağdaşmayan, her kadından “acaba teninden istifade edebilir miyim” diye düşünen ve davranışlarından, mimiklerinden kolayca belli olan erkekler de cabası.
Aşkı sevgiyi hakkıyla ve asaletle yaşayanlar bu söylediklerime elbette dahil değil.
Trafikte kadın sıkıştıran, kaldırımda dönüp pis bir sırıtışla geçen kadının kalçalarına bakan erkekleri konu etmekle vakit geçirmeye değmez.
Adamca görünüp kadın kadar mert olamayan erkekler şiirin konusu.
Ne yazık ki kaliteli ve asil adam sayısı çok az bu memlekette.
Dizi filmlerinde afedersiniz “dışkıya” bakar gibi bakan eli yüzü düzgün ruhsuz aktör bozuntuları.
Her dizesinde tanıdığı kadına gönderme ve kompliman yapmaya çalışan zibidi, kadınları rahatsız eden şair bozuntuları.
Marjinal erkek cinayetleri ayrı konu.
Altınçiçek şiirinin söylettileri uzar gider. Söz asil adamlar için geçerli değil elbet.
Ayrıca ne “adamlar var şu memlekette” Bu da ayrı bir yazı konusu.
Altınçiçek: Düşündürdüğünüz içen teşekkürler.
Takdir ettiğimi yazmak istiyorum. Saygı ve selam ile
Oflu
19 Haziran 2009 Cuma 10:30:30
Biri de çıkıp; " Kadın bildim " başlığı ile " Zeynünnisa'ya " ( Fatih dönemindeki bilinen iki kadın şairden biri) ya da Arzu'ya ithaf bir şiir yayınlarsa şaşmamak lazım.
Hem, çok da haklı sebepleri de vardır
Cinsiyet mi, karakter mi Arzu kardeşim?
Eyvallah!
Bu yoruma 3 cevap yazılmış.
Hem, çok da haklı sebepleri de vardır
Cinsiyet mi, karakter mi Arzu kardeşim?
Eyvallah!
Arzu Altınçiçek
:))
erkeklik ile adamlık arasındaki darağacı :)
erkeklik ile adamlık arasındaki darağacı :)
SerkanErtan
19 Haziran 2009 Cuma 09:52:32
Güzel dizelerdi.. Tbr ederim.. Sayfanıza saygılarımı bırakıyorum...
Şiir Künye
Kayıt Tarihi
: 19.6.2009 09:45:28
Puan
: 34.0 / 7 kişi
Okunma Sayısı
: 1815
Yorum
: 13 yorum
Beğeni
: 1 kişi
Şiiri Beğenenler
Popüler Şiirleri
MENÜLER
YENİ ŞİİRLER
EDEBİYAT DEFTERİ
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.
arzum...değindiğin noktalar yerindedir revadır...sonuçta iftira değildir...)))olmasınlar da yazılmasın...
sevgimle...bekliyoruz...
aşk daim olsun...cg