öylesine bir günbir gün ver sadece sorgusuz sualsiz öylesine ne olur sanki iki bira içsek köprüde ki köprü biraz sen demek olsa durmadan konuşsan sesini kazısam kulaklarıma sinemaya gitsek sonra saklasam seni çocukluğumun alaska frigo tadına istiklalde turlasak biraz kokun karışsa yağmur sonrası pera buğusuna nevizade’ye uzansak ardından bi otuzbeşlik az mezeyle film eleştirisi ya da roman kahramanı eşliğinde ne bileyim eksik kalmıştım "üç renk mavi"de belki tamamlanırım sende derdim o da değil aslında aklıma düş istiyorum her rakının son yudumunda ... bir gün sadece yarınsız dünsüz öylece ... hem / meyhaneci salih’i vurmuşlar geçen gece tam onbir kurşun bu nasıl bir öfke hala insanım diye dolanıyor mudur o müsvedde ya salih / kaç düş ertelemiştir sence kaç keşke götürmüştür gencecik bedeninde ki yıldız saçardı gözleri / gülünce ... anlasana bir gün işte seni aramak istemiyorum ilerde yaşlı bir kadının keşke çizgilerinde |
bir gün işte
seni aramak istemiyorum
ilerde
yaşlı bir kadının
keşke çizgilerinde ................
yaşanmamış yaşanmışlıklarla dolu hem de dopdolu değil mi hayat........
o zaman çıkmıyor mu "keşke"ler ortaya........
harikaydı şiiriniz... dizeler yazanı anlatır...........
ben payıma düşeni ayırdım koydum dağarcığıma :)
yaşanmamışlıklarınızın kalmaması dileğimle........