İNCE SIZIpeşin kırılmıştı yen’im ışık sağanağından, görmemişti gözlerim gelmeden, gitmiştin sen aslında yolun sonu görünmüştü, taa başında her seferinde gelmene tedirgin duyduğum sevinç gidecek olduğundandı kulaklarım ahlat zamanın bekçisi uçuruma sürükleyen rüzgârının saklısında duran muamman varla yok arasıydı gölgen ikircikliydi sende aşkın rengi gündüzle gece, hep ters yüz, senle yolculuğumuzda kâhinin bilmediğini bildim, yürürken yollarında hep ben tükettim suyumu kendime akamayan nehirdim sen, sevgiyi yeşertemeyen kıraç toprak ince ince kırıldı gün ışığım ; yitip gitti bendeki dirilik böyle geldin / gidecektin yine böyle deniz yıldızı hikâyesinde olduğu gibi katkın olamadan bu sevgiye yüzünü bir açıp bir kapayan güneştin için için azaldın / patlamadı baharın yüzündeki uzaklıkta yabancılık duygusunun ayırdı yarın yoktu bakışlarında öfkem kendimedir şimdi bildim / bildim de, neden dönmedim geri ? sebep o ki ; dinmedi içim kendimi hiç affetmedim her sen’ li zamanda hâlâ yürek kökümde hep o ince sızı... Hâdiye Kaptan |
Usta kaleminizi ve yeni çıkan şiir kitabınızı kutlarım.
Şiirlerinizi, her zaman okuyabilmek ne güzel. İyi ki varsınız, aramızdasınız.
Bu güzel şiirlerinizi okumak olanağı bulabildiğim için seviçliyim.
Saygım, sevgimle.