Köye Hasret h) Kış Günleri 1ilk önce kollarımızı yana açar, karın en güzel yerine sırt üstü yatar kara kendi şeklimizi verirdik olmadı birbirimizi kara belerdik bembeyaz kara ayaklarımızı çapraz-çapraz basarak, karda traktör izi yapardık ardından düz adımla tappıklayarak sıkıştırır, kaymaya alıştırırdık değilse kayılımazdı, yüzün-kuyu olsa da sonra iyice geriye çekilerek hızla koşar, kayardık çömelip cümbür-cema(a)t arka-arkaya birbimizin beline tutunurduk yarı yolda bir kenara savrulurduk mutlaka öndeki altta kalırdı o büyük olduğu için ağlamazdı acısından etrafa çalım satardı ne kabahatimiz varsa kendi başımıza kaymaya kalkardık, sabahları köyün en yukarısından, Göçmen Evine doğru rüzgarla karı savrulduğundan, gece boyu yerler de don olurdu sürçülüp giderdik kollar, dizler eskirdi, eller, dizler, dirsekler kanardı kimin umrunda derken tepedeki güneş, eritirdi karın, yerin donluğunu daha çook vardı akşama birileri çamura kapaklanırdı her çarpışmada, düşmede, yaralanmada gruplar arası çekişme olurdu güçlü olan, arkası olan, bağıran haklıydı bu hep böyleydi, değişmedi asla ve kat’a, bağır, haklı çık; haksız olsanda, olmasanda |
yerin donluğunu
daha çook vardı akşama
birileri çamura kapaklanırdı
her çarpışmada, düşmede, yaralanmada
gruplar arası çekişme olurdu
güçlü olan, arkası olan, bağıran haklıydı
bu hep böyleydi, değişmedi asla ve kat’a,
bağır, haklı çık; haksız olsanda,
olmasanda
Güzel olmuş efendim
Kutlarım,selamlarım