Ebem / Yörük Karısı
Yörük Karısı
Ebem, sandıkta saklardı pekmezi, sunmak için gelebilecek misafire, para, yüklükteki yorganlar arasında istemeye bir muhtaç geldiğinde çıkarılmak üzere, yumurta, satın almaya gelecek kepiciyi beklerken birikirdi. adam üçünü bir arada tutup, sallardı, cılk olmaması gerekli. o zamanlar bazı emmiler bize “-beş yumurta, beşi beş kuruştan” “-beşi kaç kuruş ederin” hesabını, sorardı yumurtanın "denesi on kuruş"tu, oysa; yani dört delikli para, bir de sarı yirmi beş kuruş vardı ama herkes, parlak parayı tercih ederdi... acaba “kayme ” neydi “metelik ” ne kırk para ne ebem; mecidiye , metelik derdi mangırı geçmez para bilirdi anlamazdık ne anlama gelirdi o hâlâ arşın ile alırdı bezi dirhem ile okka ile satardı “sedeyağını, dolazını” metre, kilo demeye bir türlü alışamadı... O’na göre; “nayeti para dediğin el kiri”ydi, “ukubeti ölüm olur, dirim olurdu” “sana ilazım olmazsa, bi eşe-dosta ilazım olu(r)”du “yaddan yabandan bi çıka-ğelen olu(r)”du “gün doğmadan, neler doğar”dı “ya sende olmalı”ydı, “ya sana verende olmalı”ydı “sıkıp hapazından daşanı yalamalı”ydı “çok yemeynen çok olmaz”dı “işden değil dişden artar”dı bu da onun hayat felsefesiydi olmadı “eveli biri varımış daa ..” diye başlardı bir darbı meseli meramına ulaşana kadar anlatmaya inciğini cinciğini sus-pus olur gözünün içine içine bakar duyduklarımızdan ders çıkarırdık bir bakarsın çileli yaşantısına dalar bilip tanımadığımız gerçek dünyaya göçmüşlere “nur içinde yatasıca”dan “yattığı yer cennet olasıca”lara aminle “donuz mezerinde yatasıca”lardan “Gıyamet gününe gadar singildeyip durasıca”lara elbirlik beddualar yollardık KELİMELER; yüklük: sandık ve üstüne yığılmış yataklar, önceki dönemlerde Yörüklerce bu eşyalar balya olarak develere yüklendiklerinden, o yük eşyalarının konulduğu bölüm olmasından bu ismi almış olmalı, musandıra, gardrop kepi: yün çorap eskisi kepici: köylerde kepi karşılığında da alış veriş yapan, küçük eşyalar satan gezgin satıcı, çerçi, cılk: bozulmuş, bayat, kayme / kaime : Osmanlı İmparatorluğu dönemi parası, kağıt para metelik : Osmanlı döneminde (çeyrek kuruş =) 10 para, demir para Mecidiye: 20 kuruş değerinde gümüş sikke (1840 yılında basılmış) mangır: ikibuçuk para değerinde sikke arşın: metrenin yaklaşık 2/3 ü kadar bir uzunluk ölçüsü yaklaşık (68 cm) okka:1.283 gram (ve ya 400 dirhem)lık ağırlık ölçüsü birimi hapaz/ apaz: bir avuç dolusu, tutam |